Futbolcu da sahada bu oyunu tribündeki adam için oynuyor. Kendini ona göstermeye ya da ekranları başındaki milyonlara göstermeye çabalıyor. Futbol, formasını giydiğin kulüp ve o kulübü vareden taraftarlar için oynanır. Gerisi lafı güzaftır.
Gel gelelim, gol attıktan sonra garip hareketler sergileyen futbolcu nesli türedi son yıllarda. Kendi şovunun peşindekiler, tribünde özellikle tek bir kişiyi işaret ederek ''Golü senin için attım bebeğim'' diyiciler, takımın gerisini sallamayıp her şeyi ben tek başıma yaptım meraklıları.
Biraz iş ahlakı olan varsa, gol atıldıktan sonra tribüne gidilir ve taraftarla kucaklaşılır. Demiyoruz ki Martin Palermo gibi tribünlere tırmanıp, ayağınızı kırın, ama bunu bir yerinizi kırmadan yaparsanız da taraftarı ihya edersiniz.
Golden sonra gidip kulübede hocasına sarılan topçu da bir zahmet evde eşine sarılsın. Ya da hocasının çok sevdiğini idmanlarda falan göstersin. Taraftar tribüne bunun için gelmiyor.
Messi'nin taraftara gittiği dünyada kendine şunu sorabilirsin futbolcu kardeş: ''Ben kimim ki tribüne gitmiyorum golden sonra?''
Kaynak: