Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Türkiye’nin Nobel Ekonomi Ödülü kazanan ilk bilim insanı olarak, sosyal medya platformu X üzerinden, Donald Trump’ın ABD’de yeniden başkan seçilmesiyle ilgili duyduğu endişeleri ve eleştirilerini paylaştı. Acemoğlu, Trump’ın seçilmesinin kendisini üzmesinin yanı sıra, ABD'nin yakın geleceğinde çalkantılı ve belirsiz yılların beklendiğini ifade etti. Bu durumu bir "Trump başarısı" olarak değil, daha çok Demokratların kaybettiği bir seçim olarak değerlendirdi.
Acemoğlu, Demokrat Parti’nin işçi sınıfına yönelik politikalar konusunda yetersiz kaldığını belirtti ve bu durumu eleştirerek, "Demokratlar, dijital yıkım, küreselleşme, büyük göç hareketleri ve duyarcı fikirlere verdikleri destekle, işçilerin partisi olma niteliğini uzun süre önce kaybettiler" dedi. Bu açıklama, sadece ekonomik bir analiz değil, aynı zamanda siyasi bir gözlem olarak da dikkat çekiyor. Eğer işçi sınıfı bir zamanlar partinin önceliğiyse, Acemoğlu'nun görüşüne göre, bugün bu sınıf büyük ölçüde ihmal ediliyor.
Demokrat Parti'nin, işçi sınıfını temsil etmek yerine, büyük şehirlerdeki profesyonel yöneticilere, azınlıklara ve özellikle Silicon Valley'e yöneldiğini savunan Acemoğlu, bunun sağlıksız bir koalisyon oluşturduğunu ve parti içinde işçi sınıfı ile orta sınıf arasında mesafe yarattığını ifade etti. Acemoğlu, 2016 seçimlerinde işçilerin mesajının net bir şekilde ortada olduğunu, ancak Demokratların bu mesajı doğru değerlendirmekte başarısız olduklarını belirtti. Yani, bir türlü doğru frekansta yayın yapamayan, biraz da modası geçmiş bir parti stratejisi!
Ayrıca, Demokrat Parti elitlerinin işçi sınıfından kopuk olduğunu düşünen Acemoğlu, partinin, işçi sınıfının günlük hayatına dair gerçekleri anlamakta yetersiz kaldığını vurguladı. "Bir Demokrat elit, 4 saati Ortabatılı bir Amerikalı işçiyle mi yoksa lisans üstü eğitim almış bir profesyonel yöneticiyle mi geçirmeyi tercih eder?" sorusunu soran Acemoğlu, çoğu Demokrat’ın işçilerden uzaklaştığını belirtti. Evet, bazı insanlar "gerçek dünyayı" sınıf atlayarak öğreniyor olabilir, ama Acemoğlu'na göre, o gerçek dünya çok uzaklarda kalmış gibi görünüyor.
Acemoğlu, Demokratların yanlış stratejilere odaklanıp, işçi sınıfının ihtiyaçlarını görmezden geldiklerini ve Trump ile J.D. Vance liderliğindeki Cumhuriyetçi Parti'nin işçi sınıfının yeni merkezi haline gelmesinden endişe ettiğini ifade etti. Özellikle küçük şehirlerdeki ve imalat sektöründeki işçilerin Cumhuriyetçi Parti'ye kayabileceğini belirten Acemoğlu, Demokrat Parti'nin bu mesajı doğru bir şekilde alamazsa, işçi sınıfı üzerindeki etkisini tamamen kaybedebileceğini söyledi. O kadar da korkunç bir senaryo değil aslında… değil mi?
Biden yönetiminin işçi yanlısı politikalar benimsemesine rağmen, Acemoğlu'na göre Demokrat Parti içindeki elitler bu politikaları yeterince desteklemeyerek işçi sınıfını kazanmaktan uzak kaldı. Silicon Valley ve küresel sermaye ile olan bağlardan vazgeçmeyen Demokratlar, bu durumla daha da fazla işçiden uzaklaşıyorlar. Acemoğlu, bu politikaların ABD’nin geleceği için endişe verici olduğunu ve Trump’ın işçi sınıfını desteklediği algısının aksine, politikalarının büyük ölçüde "plütokratların" yararına olduğunu vurguladı. Ah, evet… işçilerin hakkını savunuyoruz, ama biraz da üst sınıfların zenginliğine katkı sağlarsak!
Özetle, Acemoğlu’nun eleştirileri, Demokrat Parti’nin işçi sınıfını yeterince temsil etmediği ve bu boşluğu Trump’ın Cumhuriyetçi Parti’sinin doldurma potansiyeline sahip olduğu konusunda oldukça derinlemesine bir analiz sunuyor. Yani, eğer Amerikan siyaseti bir futbol maçıysa, Acemoğlu'nun görüşlerine göre Demokratlar çoktan topu kaybetmiş, ama hâlâ tribünlerde oturuyorlar!