Trump'ın Kazanması Türkiye Ekonomisini Olumlu mu Olumsuz mu Etkileyecek? Uzman Görüşleri

Dünyanın en büyük ekonomisinin sahip olduğu ABD'deki başkanlık seçiminin sonucuna kilitlenen küresel piyasalar, Donald Trump'ın zafer konuşmasının ardından önemli değişimler yaşadı.

Dünyanın en büyük ekonomisinin sahip olduğu ABD'deki başkanlık seçiminin sonucuna kilitlenen küresel piyasalar, Donald Trump'ın zafer konuşmasının ardından önemli değişimler yaşadı. Kesin olmayan sonuçların Trump'ın lehine gelişmesiyle, piyasalarda büyük hareketlilik gözlemlenirken, Trump dönemi Türkiye ekonomisini nasıl etkileyecek sorusu da merak konusu oldu.

Türk Lirası, gelişmekte olan diğer para birimlerinden pozitif ayrışarak, doların küresel olarak güçlendiği bir ortamda değer kazanan nadir para birimlerinden biri oldu. Trump'ın zaferini ilan etmesinin ardından, TL dolar karşısında yüzde 0,2 oranında sınırlı ancak nadir görülen bir değer artışı yaşadı. Bu gelişmenin ardından, TL'nin güçlenmesi ve belirsizliğin sona ermesi, Türkiye’deki piyasalara da olumlu yansıdı. Borsa İstanbul'daki BIST100 endeksi yüzde 3 civarında bir artış gösterirken, dolar endeksi yüzde 1,6 yükseldi.

ABD borsalarının vadeli işlem kontratları tarihi zirvelere ulaşırken, dolar ve tahvil getirileri keskin şekilde artarken, Bitcoin ilk kez 75 bin dolar seviyesini aştı. ABD Hazinesi'nin 10 yıllık tahvil faizleri ise dört aylık zirvesine çıkarak yüzde 4,47 seviyesine yükseldi. Yatırımcılar, Trump'ın başkanlığı kazanması durumunda bu piyasa hareketlerinin yaşanmasını bekliyorlardı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Trump'ın zaferini kutlayarak, yeni dönemde Türkiye-ABD ilişkilerinin daha da güçlenmesini temenni etti. Ancak uzmanlar, iki ana konu üzerinde uyarılarda bulundu. Bir bankanın döviz masası müdürü, "Erdoğan ve Trump gibi güçlü liderlerin yönettiği bir dönemde, Türkiye-ABD ilişkilerinin istikrarlı olmasını beklemek zor. İlk fiyatlamalar, belirsizliğin ortadan kalkmasıyla TL'nin pozitif yönde hareket etmesini sağladı" dedi.

Bunun yanı sıra, uzmanlar bölgesel risklere dikkat çekiyor. Rusya-Ukrayna savaşı ve İsrail-Filistin meselesinin çözüm süreci, Türkiye ekonomisini doğrudan etkileyecek faktörler arasında yer alıyor. Bu iki meselenin orta vadede nasıl şekilleneceği belirsiz, ancak her iki konuda atılacak adımların ekonomik etkilerinin güçlü olacağı öngörülüyor.

Trump'ın vergi politikalarına dair açıklamaları da Türkiye'yi etkileyebilir. Özellikle ithal mallara yüzde 10, Çin mallarına ise yüzde 60 gümrük vergisi getireceğini belirten Trump, bu adımlarla ABD'nin dış ticaret açığını kapatmayı amaçlıyor. Uzmanlar, Trump'ın vergi politikalarının dolara olumlu yansıyacağını ve bunun orta vadede Türkiye ekonomisi için zorluklar yaratabileceğini öngörüyor. Ayrıca, bu vergi artışlarının Türkiye'nin dış ticaret hedeflerine ulaşmasını zorlaştırabileceği belirtiliyor. Trump, önceki başkanlık döneminde Türkiye'ye yönelik çelik ve alüminyum vergilerini iki katına çıkarmıştı. Bu dönemde benzer adımların atılması, dolar ve euroda sert yükselişlere yol açabilir.

Türk ekonomisi açısından Euro-dolar paritesinin etkisi de önemli. Türkiye'nin döviz gelirlerinin büyük kısmı Euro cinsinden olmasına karşın, dış borç ödemeleri genellikle dolar üzerinden yapılıyor. Bu durum, paritenin hareketliliğinden kaynaklanan maliyet değişikliklerinin Türkiye'yi doğrudan etkilemesine yol açabilir.

Son olarak, ABD tahvil faizlerinin artışı, Türkiye’nin dış borçlanma maliyetlerini yükseltebilir. Uzmanlar, bu durumun Türkiye ekonomisini olumsuz etkileyebileceğini vurguluyor.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.