ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump'ın Rusya ile olan bağları hakkında doğrulanamayan iddialarla çalkananırken, yeni bir bilgi ortaya çıktı.
Reuters'in haberine göre, Rusya'nın Trump hakkında elde ettiği iddia edilen istihbaratla ilgili dosyayı hazırlayan kişi, eski bir İngiliz gizli servisi MI6 ajanı olan Christopher Steele.
Yıllarca diplomatik görev kisvesi altında casusluk yapan Steele, Rusya ve Fransa'da istihbarat faaliyetinde bulundu.
FBI İÇİN DE ÇALIŞMIŞ
Ancak Steele, MI6'ten ayrıldıktan sonra, FBI'a FIFA'daki yolsuzluklar hakkında bilgiler temin etmeye devam etti. Yani MI6 ajanı, daha sonra FBI için de çalıştı.
Steele, daha sonra Washington merkezli FusionGPS isimli bir siyasi araştırma şirket tarafından tutuldu. Orbis Business Intelligence isimli bir güvenlik şirketine sahip olan Steele'e Trump'ı soruşturma görevi, yeni başkanı durdurmak isteyen bazı Cumhuriyetçiler tarafından verilmişti.
BBC'ye göre Steele'i ilk olarak tutan Cumhuriyetçi, başkan adaylığı yarışında Trump'ın Cumhuriyetçi rakiplerinden Jeb Bush'tu.
FBI İLE YAVAŞLIĞI NEDENİYLE İLİŞKİSİNİ KESTİ
Reuters'e göre eski ajanın FBI ile Trump hakkında bağlantı kurması Temmuz ayında başladı. Ancak Steele, 8 Kasım'dan bir ay kadar önce, FBI'ın yavaşlığı nedeniyle ilişkiyi kesti.
Konu hakkında bilgi sahibi kimseler, FBI'ın Trump hakkında başlattığı ön soruşturmanun, Steele'den gelen bilgilerle oluşturulduğunu söylüyor.
Yani bütün büyük ABD medyasında Trump'ın Rusya ile olan ilişkilerine dair yayımlanan haberler, doğrudan Amerikan istihbaratından değil, eski bir MI6 ajanının araştırmasından kaynak alıyor.
Öte yandan New York Times, Christopher Steele'in, adının medyaya düşmesinin ardından can güvenliğinden endişe ettiği için "yeraltına çekildiğini" ileri sürdü.
New York Times'daki habere göre de Steele, Trump hakkındaki dosyayı hazırlamak için Rusya'ya gitmedi, ancak Rusya içindeki ve dışındaki temaslarını kullandı.
Haberde görüşlerine yer verilen Londra merkezli ve Steele'inkine benzer bir araştırma şirketinde çalışan bir araştırmacı, "Bu âlemde çok tecrübem oldu. Eğer ben müşteri olsaydım bu dosyayı atar ve 'Kanıt nerede çocuklar? Bunu kullanamam' derdim" diyerek, Steele'in dosyasına ilişkin kuşkularını dile getirdi.
Kaynakların güvenirliğini de sorgulayan araştırmacı, "Belki bazen kaynaklar araştırmacıya, onun müşterisinin duymak istediği şeyleri söyler" ifadelerini kullanıyor.