Kentte esnaf, yeni kapanmalarla karşı karşıya kalmamak için herkesi aşı olmaya ve kurallara uymaya davet etti. Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey Üyesi Dr. Halis Yerlikaya ise “Pandemiyi kontrol altına alamazsak bedel öderiz. Hem hastalanmaya hem ölmeye devam ederiz. Önümüzdeki süreçlerde olası kapanma ve benzeri tedbirler açısından da bunun toplumsal ve ekonomik etkileri olur” dedi.
Sağlık Bakanlığı'nca açıklanan haftalık tabloda Diyarbakır, aşılanma oranı düşük ve vaka sayısı da nüfusa oranla 100 binde 786 kişiyle en yüksek iller arasında yer aldı. Maske ve sosyal mesafenin unutulduğu kentte esnaf, 1 Temmuz'da kapanma sürecinin bitmesiyle işlerinin açıldığını ve yeni kapanmalarla karşı karşıya kalmak istemediklerini belirterek, herkesi Koronavirüs tedbirlerine uymaya ve aşı olmaya devam etti. TTB Merkez Konsey Üyesi, İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Halis Yerlikaya da kentte şu anda 4'üncü pik yaşandığını ve bu artışının hastanelere de yansıdığını söyledi.
"Vefat edenlerin yüzde 99'u aşısız"
Dr. Halis Yerlikaya, kentte günlük 2 bin yeni Koronavirüs vakasının olduğunu ve 600 civarında hastanın da hastanelerde tedavi gördüğünü söyledi. Yerlikaya, "Hastaların yüzde 30'a yakınının yoğun bakım servislerinde tedavisi devam ediyor. Şu anda hastanelerde tedavi altına alınan hastaların önemli bir kısmının aşısız hasta grubundan olduğunu söyleyebilirim. Özellikle yoğun bakımlarda takip edilen hastaların yüzde 95'ine yakını aşısızlardan oluşuyor. Yine vefat eden hastalarımızın yüzde 99'a yakını aşısız gruplardan oluşuyor. Bu da çok net bir şekilde aşının önemini ortaya koyuyor. Pandemiye karşı bedel ödemeye devam ediyoruz ve bu durum toplumu etkilemeye devam ediyor. 1 Temmuz'la birlikte insanlarımızda birtakım rehavetlerin oluştuğunu, özellikle sürekli ifade edilen maske, mesafe, hijyenin yanı sıra toplu alanlarda, düğün ve taziye gibi alanlarda bir araya gelişlerin de bu süreçte etkili olduğunu söyleyebilirim. Yine delta varyantının yoğun olarak görülmesiyle birlikte bunun çok daha uzak mesafede bulaşıcılığının olduğunu ve yine çok daha kısa temaslarda bu bulaşıcılığın olduğunu söyleyebilirim" dedi.
"Bedel ödemeye, ölmeye devam ederiz"
Pandeminin devam ettiğini dile getiren Dr. Yerlikaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bedel ödemeye devam ediyoruz. Kişisel önlemlerin yanı sıra aşının gerçekten önemli bir araç olduğunu biliyoruz. Son süreçte sivil toplum örgütlerinin katılımı ve pandemi izleme gruplarının etkisiyle aşılanma oranlarında bir kıpırdanma olduğunu söyleyebilirim. Aşı ile ilgili söylentilere kulak asılmaması gerekiyor. Bu araştırmalar çok net bir şekilde ortaya koyuyor ki aşılar hem etkilidir hem güvenlidir. O nedenle herkesi aşı olmaya çağırıyoruz. Pandeminin arttığı bir süreçteyiz. Diyarbakır açısından günlük 2 bin vaka çok büyük bir rakam. Böyle devam ederse biz bedel ödemeye, ölmeye devam ederiz. Kaldı ki sağlık çalışanları açısından da bunun çok ağır bir yükü var. Sağlıkçılar şu an bütün emeklerini, bütün yoğunlaşmasını tamamen pandemiye ayırmış durumda. Covid-19 dışı acil hastaların da tedavi gereksinimleri var. Biz Covid-19'a yoğunlaştığımız süreçte diğer hastalara yapmamız gereken hizmeti yapamıyoruz. Dolayısıyla onlar da ne yazık ki hayatını kaybediyor. Bu pandemiyi kontrol altına alamazsak bedel öderiz. Hem hastalanmaya hem ölmeye devam ederiz hem de önümüzdeki süreçlerde olası kapanma ve benzeri tedbirler açısından bunun toplumsal ve ekonomik etkileri olur. Yeni varyantların ortaya çıkmaması için de pandeminin kontrol altına alınması gerekiyor."
"Böyle giderse tekrar kapanmalar olacak"
Kent esnafı da son dönemde vakaların yeniden artmasıyla ilerleyen süreçte tekrar kapanmaların yaşanmaması için herkesi aşı olmaya ve Koronavirüs tedbirlerine uymaya davet etti. Sur ilçesindeki iş yerinde çanta imalatı ve satışı yapan Alaattin Çavuş, insanların bilinçlenip öncelikle aşı olması gerektiğini belirterek, "2 doz aşımı da oldum. 3'üncü doz hakkım doğduğunda onu da vurduracağım. Herkesin de maske takmasını öneriyorum. Böyle giderse tekrar kapanmalar olacak. Bu kapanmalarda esnaf yine borçlarını ödeyemeyecek. Kredi borcumuz zaten var. Onun için kurallara riayet etmemiz gerekiyor. Bakanlığın koymuş olduğu kurallara uymak lazım" dedi.
"Denetimler daha da sık tutulursa belki iyi bir noktaya gelinebilir"
Fetullah Pekok da vaka artışının asıl nedeninin rehavet olduğunu kaydedip, "İnsanlar sosyal mesafe ve maskeyi kesinlikle ve kesinlikle uygulamıyor. Denetimler daha da sık tutulursa belki iyi bir noktaya gelinebilir. Bu durum böyle devam ederse kapanmaya gidilecek. Küçük esnaf olarak kapanmaya gücümüz yok. O yüzden hep beraber kurallara uyalım ve biz de mağdur olmayalım" diye konuştu.
"Düğünleri, taziyeleri kesmemiz lazım, gitmememiz lazım"
Tarihi Hasanpaşa Hanı'ndaki iş yerinde tespih ve gümüş işlemeler satan Sait Özkal da "İnşallah insanlar duyarlı olur. Herkes maskesini takıp, mesafesini korusun. Düğünleri, taziyeleri kesmemiz lazım. Gitmememiz lazım. Sıcaktan dolayı maske takmıyorlar. Bu gençler de 'Bize bir şey olmaz' diyorlar" dedi.