DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin yürüttüğü çalışmalara ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Beste Argat Balcı'nın hazırlayıp sunduğu *Fikir Durağı* adlı YouTube programına konuk olan Hatimoğulları, Türkiye’de otoriter bir rejim inşa edilmeye çalışıldığını, ancak toplumun buna boyun eğmediğini söyledi.
Hatimoğulları, "İktidar, toplum üzerinde tam anlamıyla istediği tahakkümü kuramıyor. Bunu hem yerel seçim sonuçlarında hem de gündelik yaşamda gözlemliyoruz. Halk, bu iktidarın baskısından ve zulmünden bıkmış durumda," diyerek iktidarın halk üzerindeki kontrol arayışının sonuçsuz kaldığını vurguladı.
"MUHALEFETE YÖNELİK SALDIRILAR ARTTI, AMA YILMIYORUZ"
DEM Parti’nin de diğer muhalefet partileri gibi sürekli bir saldırı altında olduğunu belirten Hatimoğulları, bu baskıların partiyi geri adım atmaya zorlamadığını ifade etti. "Otoriter rejimler, zor aygıtlarını kullanarak iktidarda kalmaya çalışırlar. Bu yüzden muhalefete dönük topyekûn bir saldırı var, fakat bu saldırılar bizi geri adım attırmıyor. Aksine daha fazla mücadele etmemize sebep oluyor," dedi.
Son yıllarda toplumsal muhalefetin karşılaştığı baskılar karşısında halkın moralinin bozulduğunu kabul eden Hatimoğulları, özellikle 10 Ekim Gar Katliamı sonrası süreçte bir geri çekilme yaşandığını belirtti. Ancak, bu dönemin geride kaldığını ve artık daha güçlü bir mücadeleye odaklandıklarını söyledi.
"BİRLEŞİK DEMOKRATİK MÜCADELE KAÇINILMAZ"
Hatimoğulları, DEM Parti olarak sadece bir ittifaktan değil, geniş çaplı bir mücadele birliğinden söz ettiklerini ifade etti. Geçmiş halk hareketlerinden ilham aldıklarını belirterek, "89 Bahar Direnişleri, TEKEL Direnişi, Gezi Direnişi ve Kürt halkının serhildanları gibi mücadele örneklerini referans alarak cesurca adımlar atmamız gerekiyor," dedi.
DEM Parti'nin bu süreçte üzerine düşen görevleri sık sık değerlendirdiğini belirten Hatimoğulları, bir demokratik güç birliği oluşturmanın kaçınılmaz olduğunun altını çizdi. "Tek çare, birleşik bir demokratik mücadele hattı oluşturmaktır. Bu, klasik bir ittifaktan ziyade, eylemde ve alanda birlikte olmayı hedefleyen bir mücadele birliği olmalıdır," diye ekledi.
"DEMOKRATİK GÜÇ BİRLİĞİ İLE BÜYÜK BİR ÇIKIŞ YAPACAĞIZ"
Bu birlikteliğin hangi odaklar etrafında şekilleneceğine dair bir soruya yanıt veren Hatimoğulları, sistem karşıtı siyasi öznelerin ve toplumsal muhalefetin bu süreçte öncü rol üstlenmesi gerektiğini vurguladı. "DEM Parti, sol-sosyalist partiler, Kürt halkı, Aleviler, kadınlar, gençler, doğa ve insan hakları savunucuları, işçiler, emekçiler ve emek-meslek örgütleri geniş bir yelpaze oluşturarak birlikte hareket etmeli," dedi.
Hatimoğulları, bu kesimlerin sadece masa başında değil, sokakta da birlikte olması gerektiğini belirterek, demokratik güç birliğinin birçok siyasi parti ve demokratik kitle örgütünün gündeminde olduğunu ve yakın zamanda bu güç birliğiyle önemli bir çıkış yapacaklarını söyledi.
Son olarak, bu dönemde herkesin sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiğine dikkat çeken Hatimoğulları, "Baskının bu kadar arttığı bir dönemde, her şey normalmiş gibi davranamayız. Hepimiz daha bilinçli, cesur ve örgütlü olmak zorundayız. Bu güç birliğini hep birlikte inşa edeceğiz," ifadelerini kullandı.