Piyasalarda gözler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz kararına çevrildi. Geçen ay yapılan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizi %50 seviyesinde sabit tutulmuştu.
Beklentilere göre, ekonomistlerin çoğunluğu bu kez de politika faizinin %50'de sabit kalmasını bekliyor. Medyan tahminlere göre, bu yönde bir karar alınması öngörülüyor.
Yıl sonu politika faizi beklentileri ise farklılık gösteriyor. Üç ekonomist %50 seviyesinde sabit kalmasını beklerken, diğerleri %47,5, %45, %44 ve %40 oranlarında farklı beklentilere sahipler.
Piyasa katılımcıları arasında yapılan anketlerde, hem cari ay hem de 3 ay sonrası için politika faizi beklentisi %50 olarak belirlenmiş durumda. Ancak 12 ay sonrası beklentisi %37,11'den %35,90'a düşmüş durumda, bu da piyasa oyuncularının uzun vadeli faiz beklentilerinde bir yumuşama olduğunu gösteriyor.
TCMB'nin faiz kararı, enflasyonla mücadele stratejisi ve ekonomik büyüme üzerinde önemli etkilere sahip olabilir. Yüksek faiz oranları enflasyonu düşürmeye yardımcı olurken, düşük faiz oranları ekonomik büyümeyi teşvik edebilir. Aynı zamanda faiz kararları, yerel para biriminin döviz kuru karşısındaki değerini de etkileyebilir.
Piyasa tepkileri açısından ise TCMB'nin kararı, borsa, tahvil ve diğer finansal araçlarda dalgalanmalara yol açabilir. Bu nedenle, piyasa katılımcıları hem faiz kararını hem de TCMB'nin açıklamalarını yakından takip edeceklerdir.
Sonuç olarak, TCMB'nin alacağı faiz kararı ve izleyeceği politika yol haritası, ekonomik istikrarın sağlanması ve piyasa güveninin korunması açısından büyük önem taşıyor.