Turan Dursun suikastinin 29. yılı…

Aydınlanma savaşçısı Turan Dursun 29 yıl önce bugün uğradığı silahlı saldırı sonucu katledildi. Evinin önünde silahlı saldırıya uğrayan Dursun cinayeti...

Aydınlanma savaşçısı Turan Dursun 29 yıl önce bugün uğradığı silahlı saldırı sonucu katledildi. Evinin önünde silahlı saldırıya uğrayan Dursun cinayeti halen aydınlatılamadı. Suikasttan 4 yıl sonra İslami Hareket Örgütü'ne yapılan operasyonla cinayetin çözüldüğü devlet makamlarınca rivayet edildi. Göz göre göre gelen cinayeti engellemeyen devlet, örgüt üyelerinden İrfan Çağrıcı'yı müebbet hapis ile cezalandırılarak dosyayı kapattı. Cinayetin tetikçisi olan Muzaffer Dalmaz ise halen yakalanmadı....

Turan Dursun, 4 Eylül 1990’da her gün yaptığı gibi Koşuyolu’ndaki evinden çıkıp işine gidiyordu. Evinin önünde silahlı saldırıya uğrayarak olay yerinde yaşamını yitirdi. Dönemin emniyet müdürü yaptığı açıklamada, silah sesinin duyulmamasını tetikçinin susturucu kullanmasıyla açıkladı.

Turan Dursun, bir yazardı. Eski imam ve müftüydü. Dinler tarihi eğitimi görüp de ateist olmadan önce müftü olarak çalışmıştı. İslam dinini açıkça eleştirmeye başladığı andan itibaren ölümüne kadar hep tehditlere, hakaretlere uğradı.

Hayatı sürgünlerle geçti.

TRT’den kovulması için “resmi buyruklar” yayınlandı. Bu buyruklardan birisini bizzat Diyanet İşleri Başkanı Tayyar Altıkulaç, TRT Genel Müdürü Cengiz Taşer’e yazılı olarak gönderdi. Atılma isteğinin temel sebebi Turan Dursun’un “Başlangıcından Bu Yana İnsanlık” adlı programıydı. Program önce engellendi, sonra da yayından kaldırıldı, Turan Dursun da elbette sürüldü.

ÇALIŞMALARI GERİ VERİLMEDİ

Turan Dursun 1989 yılında 2000’e Doğru dergisinde yazmaya başladı ve yazıları nedeniyle gericilerin en önemli hedeflerinden biri haline geldi.

Cinayetten sonra, Turan Dursun’un evindeki kütüphanesinden birçok şeyin kaybolduğu ortaya çıktı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü, polislerin Turan Dursun’un evinde arama yaptığını doğruladı, ancak arama tutanağında kitaplıktan alınanlar yazılı olarak yer almadı.

Oğlu Abit Dursun, babasının "Bir yaşam boyu büyük emekle ortaya çıkardığı her şeyin" götürüldüğünü ve geri verilmediğini açıkladı.

Her şeye karşın, 29 yıl sonra da Turan Dursun aydınlanma mücadelesindeki yeriyle anılmaya devam ediyor.

Dine ilişkin fikirlerindeki değişimi ise şu ifadelerle anlatmıştı:

"Bende inanç devrimi neden oldu? Ya da neden inançsızlık oluştu? Onu belirteyim: Doğru bilime yönelmiştim. Çok büyük kütüphanelere gittim. O zaman ben İslam'ın kökenini gördüm, okudum. Söylencelerden de okudum. Bir gün "Sümer Efsanesi" ile karşılaştım. Sümerler'de bir Tufan efsanesi. Baktım, Tevrat'ta var, Kur'an'da var. Bu bir efsane, nasıl olur da Tevrat'ta, Kur'an'da olabilir? Milattan önce 3000 yılında kaleme alındığı sanılıyor. İslam' dan, hatta Kur'an'dan çok önce. Peki, bunlarda olan, Kutsal kitaplarda ne arıyor? Sonra, Hammurabi Yasaları'nın kimi maddeleri Tevrat'a aynen geçmiş, ondan sonra Kur'an'a da yansımış, yani sarsılmalar benim öyle başladı."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.