ABD'DEKI GEORGIA SOUTHERN ÜNIVERSITESI'NDEN TÜRK ARAŞTIRMACIDAN BÜYÜK BAŞARI: DEPREM TAHMININDE %91,65 DOĞRULUK ORANI
ABD'deki Georgia Southern Üniversitesi'nde görev yapan Türk araştırmacı Cemil Emre Yavaş ve ekibi, İstanbul'da gerçekleşen depremleri %91,65 doğruluk oranıyla tahmin edebildiklerini açıkladı. Ekip, bu ürünleri özellikle Los Angeles bölgesinde yüksek doğruluk potansiyeline sahip bir model oluşturmak amacıyla çeşitli makine yetiştiricilerini inceledi ve test etti.
XGBOOST ALGORITMASI ILE ETKILI SONUÇLAR
Araştırma ekibi, veri analizinde en iyi sonuçları XGBoost seçimleri ile elde ederek, farklı şehirlerde bu beslenmenin tekniklerini yeniden test etti. Yapılan çalışmaların sonucunda, çözümün yüksek doğruluk oranlarının sunduğu görüldü.
DEPREM TAHMININDE YÜKSEK BAŞARI ORANI: SAN DIEGO'DA %98,53'E ULAŞILDI
Makalede, dünyanın en deprem bölgelerinden biri olan Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın İstanbul'da elde edilen %91,65 doğruluk oranı vurgulandı. Ek olarak, San Diego için bu başarının %98,53'e ulaştığı belirtildi ve programın farklı birimlerinin yüksek doğrulukla çalışabildiği gözlemlendi.
ARAŞTIRMA, BILIM DÜNYASINDA BÜYÜK İLGI UYANDIRDI
Depremin büyüklüğünü etkileyen faktörler üzerine özetlenen bir dağılım, deprem oranları, yayılma yapısı ve geçmişteki büyük depremlerin büyüklüğü gibi çeşitli etki analizlerinin gerçekleştirilebileceği bir veri seti yer almaktadır. Ayrıca tahminlerin doğruluğunu artırmak amacıyla Gutenberg-Richter b-değeri hesaplandı. Bu ayrıntılı istatistik sonuçları, "Los Angeles Depremlerinin Makine Öğrenimi ve Sinir Ağları ile Tahmine Dayalı Modellenmesi" ve "Los Angeles'ta Makine Öğrenimi ile Deprem Tahmin Doğruluğunun İyileştirilmesi" başlıklı makalelerle Scientific Reports by Nature dergisinde yayımlandı.
ULUSLARARASI PLATFORMLARDA YANKI UYANDIRAN BAŞARI
Araştırma uluslararası alanda geniş yankı uyandırdı. Birleşmiş Milletler'in ana afet risk azaltma platformu olan PreventionWeb'de yer alan bu çalışma, deprem riskini içeren bölge için umut istenen bir model olarak öne çıktı. Uzmanlar, bu temel eğitim programlarını anlama ve onlara karşı önlem alma yaklaşımımızı kökten değiştirme potansiyeline sahip olduğunu ifade ediyor.