Kovid-19 salgınının yönetimindeki problemlere işaret eden Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Bülent Yılmaz, kamusal tedbir kapsamlarının giderek daraldığını, yeni vaka tespitinde problemler ortaya çıktığını söyledi. Yılmaz sözlerine “Asıl sıkıntı şu; Türkiye’de sağlık sistemi ne yazık ki geniş bir sağlık sorununu çözebilecek olanaklara sahip değil. Özelleştirmeci piyasacı sağlık politikaları bu tür bir pandemide zaafiyet yaratıyor.” diyerek devam etti.
Türk Tabipler Birliği Genel Sekreteri Bülent Yılmaz, AKP'nin oluşturduğu sağlık sisteminin 'özelleştirmeci piyasacı' sağlık politikalarının pandemi sürecinde zaafiyet yarattığını ve Türkiye'nin sağlık sisteminin geniş bir sağlık sorununu çözecek olanaklara sahip olmadığını belirtti.
'SALGIN YÖNETİMİNDE BOŞLUK'
TTB genel sekreteri, durumu ‘tehlikeli gidişat’ olarak nitelendirip ilave önlemlerin şart olduğunu vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı: “Salgın sürecinin yönetimine yönelik bir boşluk olduğu anlaşılıyor. Genel anlamıyla salgının iyi yönetilmediğini uzun süredir belirtiyoruz. Kamusal tedbirlerin giderek azaldığı bir yaşamda bilimsel tedbirler de giderek azalıyor. Sağlık Bakanlığı’nın ve bu süreci yürütenlerin ilk başlardaki dikkatli tavrı, meseleyi önemseyen, her gün toplumla paylaşan tutumların terk edildiğini ve salgın yönetiminde zayiatların ve boşluğun giderek arttığı bir dönemi yaşıyoruz.” Temel problemlemin sağlık sistemi olduğunu belirten TTB genel sekreteri, şöyle devam etti: “Asıl sıkıntı şu; Türkiye’de sağlık sistemi ne yazık ki geniş bir sağlık sorununu çözebilecek olanaklara sahip değil. Özelleştirmeci piyasacı sağlık politikaları bu tür bir pandemide zaafiyet yaratıyor.”
'YETERİNCE TEST YAPIMIYOR'
Risk gruplarına yeterince test yapılmaması nedeniyle yeni vaka tespitinde problem yaşandığını savunan Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu: “Cumhurbaşkanlığı çalışanlarına, her türlü sporculara çok sayıda test yapılıyor. Teste ihtiyaç olduğu sorgulanmadan yurt dışına çıkanlara test yapılıyor. Buradan anlaşılan o ki testlerin çoğu rutin ihtiyacı olanlara yapılıyor. Gerçekten sıkıntıda olanlara, risk gruplarına ise yeterince test yapılmadığı anlaşılıyor. Sağlık Bakanlığı’nın son dönemdeki yaklaşımı semptom göstermezse test yapmamak yönünde. Temaslı olsa bile. Test kimlere yapılacak? Buradan yeni vakalara ulaşmanız mümkün değil.” TTB genel sekreteri, kamusal tedbirlerin kapsamının giderek daraldığına ve vaka sayılarının arttığı fabrika gibi yerlere yönelik özel bir programın bulunmadığına da dikkat çekti.
'TURİST GELSİN KAFASIYLA OLMAZ'
Hükümetin pandemi sırasında uyguladığı turizm politikalarını da eleştiren Yılmaz, şu ifadeleri kullandı: “Turist gelsin kafasıyla bu işten kurtulamazsınız. Eğer gerekli tedbirler alınmazsa gerçekten insanlık açısından tehlikeli bir gidişat. Para odaklı, turizm odaklı politikalar izlenmeye devam ederse insanların sağlığı tehlikeye atmamanız lazım. Hem gelecek insanların, hem de buradaki insanların sağlığı açısından bu önemli.”
'BİR ÖĞRENCİYE DÖRT METREKARE'
TTB genel sekreteri, okulların açılmasıyla başlayacak dönemin kritik olduğuna dikkat çekti: “Okullar açılmasın diyemeyiz. Yasaklayıcı mantıkla gidemeyiz. Ama önlemler alınmalı, çocukların evden okula gidiş aşamalarından başlayarak, bir öğrenciye dört metrekare prensibi uygulansın. Eğitim saatleri esnetilebilir. Değişik formüller bulunabilir… İnternetten eğitime insanları mecbur etmesinler ama gereksiz dersleri çıkartmak mümkün, eğitim günleri ayrılabilir”
'KIŞLA BİRLİKTE HIZLANABİLİR'
Bir ay sonra grip dönemine girileceğine de dikkat çeken Yılmaz, şöyle devam etti: “Buna yönelik önlemler alınması gerekiyor. Devlet tüm vatandaşların grip aşısını yapmalı. Salgın kışla birlikte hız kazanabilir. Vakalar birbirine benzeyecek ve tedaviler aksayacak. Başta riskli gruplar olmak üzere tüm toplumun ücretsiz aşılanmasını talep ediyoruz.”