Konuyla ilgili olarak TBB’den yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Cumhurbaşkanlığı Kararı ile yürürlüğe konulan ve Türk Vatandaşlığı Yönetmeliği’nin 20. maddesinde getirilen düzenlemeler, belli bir miktardaki yabancı para ile taşınmaz alımı veya fon/bireysel emeklilik sistemine giriş gibi yatırımlar karşılığında Türk vatandaşlığı verilmesi sonucunu doğurmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, vatandaşlığın kazanılmasına ilişkin şartların kanun ile düzenlenmesini emretmektedir.
“ŞARTLAR SINIRLANDIRILMIŞTIR”
Bu çerçevede Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun ilgili hükümlerinde vatandaşlığın hangi hallerde kazanılacağı düzenlenmiş, buna ilişkin şartlar sınırlı olarak sayılmıştır. Kanunda, belli bir miktar yabancı para karşılığında fon/bireysel emeklilik sistemine giriş gibi yatırımlar yapmak yoluyla Türk vatandaşlığı kazanılmasına ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır.
VATANDAŞLIK KAVRAMI ÖZÜNDEN UZAKLAŞIYOR
Öte yandan, dava konusu düzenlemede, devletle hukuki ve siyasi bağ ile bağlılığı ifade eden vatandaşlık kavramının yabancı bir para cinsinden bir değer ile karşılanması, vatandaşlık kavramını soyutlaştırmakta ve özünden uzaklaştırmaktadır.
“VATANDAŞLIĞIN GERÇEKLİ ” İLKESİNE AYKIRI
Dolayısıyla düzenlemeler gerek Anayasa’ya aykırılığı gerekse kanuni dayanaktan yoksun olmasının yanı sıra, Türk Vatandaşlık Kanunu tarafından da benimsenen “vatandaşlığın gerçekliği” ilkesine aykırılık teşkil etmektedir.
“DEVLETE BAĞLILIK İLKESİ” VURGUSU
Öte yandan bu hükümler yürürlükte kaldığı sürece, devlete bağlılık ilkesi bir yana bırakılarak para karşılığında vatandaşlık verilmesi sonucu ortaya çıkacak, bu da milletimizi telafisi güç hak kayıplarına uğratacaktır. Türkiye Barolar Birliği, bu nedenlerle söz konusu yönetmelik değişikliğinin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay’a başvurmuştur.”