Türkiye Barolar Birliği; Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye Başkanlarının İçişleri Bakanlığı işlemleriyle görevden uzaklaştırılması ile ilgili sağlam delil vurgusu yaparak, "Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye Başkanlarının İçişleri Bakanlığı işlemleriyle görevden uzaklaştırılması, kamuoyunda haklı olarak tartışmaya sebebiyet vermiştir. Zira seçim yoluyla göreve gelen yöneticilerin idari işlemle görevden uzaklaştırılmaları son derece istisnai durumlarda mümkündür. Ayrıca bu işlemler sağlam delillerle gerekçelendirilmelidir" ifadeleri kullanıldı.
Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklama şöyle: "Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye Başkanlarının İçişleri Bakanlığı işlemleriyle görevden uzaklaştırılması, kamuoyunda haklı olarak tartışmaya sebebiyet vermiştir. Zira seçim yoluyla göreve gelen yöneticilerin idari işlemle görevden uzaklaştırılmaları son derece istisnai durumlarda mümkündür. Ayrıca bu işlemler sağlam delillerle gerekçelendirilmelidir.
Somut olayda dosyaların ayrıntıları kamuoyuyla paylaşılmamıştır. Kamuoyu, seçilmelerinin üzerinden birkaç ay gibi kısa bir süre geçmiş olan ve YSK tarafından adaylıkları konusunda bir sakınca görülmeyen bu belediye başkanlarının hangi somut davranışlarının görevden uzaklaştırmayı gerektiren görev suçlarına vücut verdiği konusunda tatmin edici şekilde bilgilendirilmelidir.
Görevden uzaklaştırma işlemi, geçici nitelikte bir tedbirdir. Bu sebeple, bir an önce ilgililer hakkında açıldığı söylenen soruşturmaların sonuçlandırılması ve tüm sürecin en şeffaf şekilde yönetilmesi beklenmektedir.
Uzaklaştırma tedbirine ilişkin idari işlemler, idari yargı denetimine açıktır. Bu noktada Türkiye Barolar Birliği’nin ısrarla üzerinde durduğu husus, yargının güven vermesidir. Keyfilikten uzak davranmasıdır. Kararlarını tatmin edici gerekçelerle ortaya koymasıdır. Yargısal süreçlerin makul sürede sonuçlanmasıdır.
Bu ilke ve hedefler doğrultusunda çok önemli bir adım olarak gördüğümüz Yargı Reformu Strateji Belgesi bir an önce kanunlaşmalıdır. Kuvvetler ayrılığı ilkesi tartışmasız sağlanmalıdır. Böylece toplumu ilgilendiren her soruşturma, dava ve idari işlem yeni bir toplumsal kutuplaşma vesilesi olmaktan çıkacaktır.
Süreç, Türkiye Barolar Birliği tarafından yakından takip edilmeye devam edilecektir."