Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, yabancı futbolcu transferleriyle ilgili önemli açıklamalarda bulunarak, kuralların kalıcı hale getirilmesi gerektiğini vurguladı. Amatör ligden itibaren tüm liglerde yabancı oyuncu sayısının azaltılması gerektiğini belirten Hacıosmanoğlu, milli sermayenin korunması için çeşitli önerilerde bulundu.
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, yabancı futbolcu transferleriyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Hacıosmanoğlu, getirilen kuralların kalıcı olması gerektiğine vurgu yaparak, "Dışa bağımlılığı azaltmak için üretim yapmalıyız. Üretim yaptığınızda güçlü olursunuz, ancak tüketimle zayıflarsınız" dedi.
Amatör ligden başlayarak 1. Lig, 2. Lig ve 3. Lig ile altyapılara daha fazla önem verilmesi gerektiğini belirten Hacıosmanoğlu, "BAL liginde bile 30 yaşın üzerinde yabancı transfer ediliyor. Amatör ligde yabancı oyuncu oynatılması, gençlerimize bir hakaret olarak görülmeli. Bu duruma müdahale etmeliyiz. Kişisel görüşüm, 1. Lig, 2. Lig ve 3. Lig'de yabancı oyuncu olmaması gerektiği yönündedir" ifadelerini kullandı.
Hacıosmanoğlu, Süper Lig'de de kuralların konulmasına rağmen maç esnasında bu kuralların değiştirildiğini hatırlatarak, "Yabancı sınırını koyuyoruz, bir yıl sonra değiştiriyoruz. Orta akılla, profesyonellerimizle birlikte bir kural belirleyeceğiz ve bu kural, Cenab-ı Allah ne kadar süre verdiyse o sürede bir daha değişmeyecek" dedi.
Yabancı oyuncu transferlerinde dikkatli olunması gerektiğini dile getiren Hacıosmanoğlu, "Bu paralar milletimizin parası. Kulüplerimizden çıkıyor, ancak milli bir sermaye. Çok şöhretli oyuncular alıyoruz, yüksek paralar ödüyoruz ama uyum sağlayamıyorlar. Altı ay sonra 'gidiyorum' diyorlar. Üç yıllık sözleşmenin parasını ödüyor, sonra gönderiyorsunuz. Süper Lig'de yaş ve milli sınırı gibi kriterler koymak gerekiyor" şeklinde konuştu.
Son olarak, "Artık Avrupa'da kariyeri sona ermiş futbolcuları gündem haline getirmek için bu milletin paralarını israf etmemeliyiz. Sayın Cumhurbaşkanım, hem Spor Bakanlığına hem de Milli Eğitim Bakanlığına büyük görev düşüyor. Almanya, futbolunda dibe vurmuştu ama bir hamle başlattılar. 900 milyon avrodan fazla bir bütçe ayırdılar. Okullardan itibaren üretimi artırma çabalarına girdiler ve beş yıl sonra Brezilya'da dünya şampiyonu oldular" diyerek sözlerini tamamladı.