Türkiye Varlık Fonu (TVF) hakkında yürütülen 25 milyon dolarlık yolsuzluk soruşturmasında iddianame hazırlandı. TVF'nin eski başkanı Mehmet Bostan, bu fonun yönetim kuruluna seçilmeden önce imzaladığı bir sözleşme ile 25 milyon doları Mineks İnternational adlı şirkete ödedi. Bu ödemenin, dönemin Başbakanı Binali Yıldırım’ın onayıyla örtülü ödenekten alındığı ifade ediliyor. Ancak, söz konusu ödemenin ardından vaat edilen 75 milyar dolarlık fon Türkiye’ye sağlanmadı ve yatırılan para geri alınamadı.
TVF, 22 Eylül 2016 tarihinde meydana gelen en büyük yolsuzluk iddiasıyla gündeme geldi. Fonun resmi olarak kurulmasından önce, 7 Kasım 2016'da Mehmet Bostan’ın imzaladığı bir sözleşmeye göre, Mineks İnternational, McKinsey&Company, NewOak Capital ve Allen&Associates şirketlerinden oluşan bir konsorsiyum TVF'ye yurtdışından 75 milyar dolar fon getirme vaadinde bulunuyordu. Ancak, bu fonu getirmek için konsorsiyuma 25 milyon dolarlık bir ön ödeme yapılması gerekiyordu. Bu ödemenin yapılması gereken şirket ise Allen&Associates'ti.
Sözleşmenin imzalandığı tarihte Mehmet Bostan'ın resmi olarak TVF'nin başkanı olmadığı, aynı zamanda fonun yönetim kurulu üyelerinin de belirlenmediği ortaya çıktı. Bostan, 15 Kasım 2016 tarihinde başkan olarak atanmıştı. Sözleşmeye göre, ilk aşamada 15 milyon dolar ve ikinci aşamaya geçişin hızlandırılması için 10 milyon dolar ödenmesi gerekiyordu. Ancak, Mehmet Bostan, 21 Aralık 2016 tarihinde dönemin Başbakanı Binali Yıldırım’ın verdiği onayla örtülü ödenekten 25 milyon dolar aldı ve bu parayı Mineks İnternational’ın hesabına yatırdı. Mineks İnternational’ın yönetim kurulu başkanı Bülent Göktuna, Londra’daki iş çevrelerine yakınlığıyla bilinen bir isimdi ve tüm proje onun tarafından yürütülüyordu. Ancak aradan geçen sürede, vaat edilen 75 milyar dolarlık fon Türkiye’ye sağlanmadı ve yatırılan 25 milyon dolar geri alınamadı. Mehmet Bostan, 18 Eylül 2017’de görevden alındı.
Soruşturma, 2022 yılında Devlet Denetleme Kurulu'nun raporunun ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatıldı. Mehmet Bostan, Bülent Göktuna ve avukatı Burhan Asaf Şafak, "Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Zararına Dolandırıcılık", "Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama" ve "Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma ve Kurulmuş Bir Örgüte Üye Olma" suçlarından tutuklandı. Mehmet Bostan ifadesinde, dönemin Başbakanı Binali Yıldırım’ın talimatıyla hareket ettiğini, 25 milyon doların ödendiği tarihte Varlık Fonu’nun böyle bir parası olmadığını ve paranın örtülü ödenekten alındığını belirtti. Ayrıca, 25 milyon doların ödendiği Mineks İnternational’ın yönetim kurulu başkanının adını Binali Yıldırım’ın yönlendirdiği Salih Orakçı’dan öğrendiğini ifade etti.
Bostan ve avukatı Burhan Asaf Şafak, kısa sürede serbest bırakılırken, Bülent Göktuna ise 6 ay sonra serbest bırakıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Göktuna ve avukatı hakkında "Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma ve Kurulmuş Bir Örgüte Üye Olma" suçundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Bununla birlikte, Bülent Göktuna ve Burhan Asaf Şafak hakkında "Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Zararına Dolandırıcılık" ve "Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama" suçlamalarıyla soruşturma devam ediyor.
Mehmet Bostan hakkında ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, tüm suçlamalardan kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. İddianame, İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi ve sanıklar 18 Eylül’de hakim karşısına çıkacak. İddianamede, Varlık Fonu’nun dolayısıyla Mehmet Bostan’ın sözleşmeye aykırı şekilde 25 milyon doları tek seferde Mineks İnternational’a ödediği belirtiliyor. Ayrıca, Mineks İnternational’ın, 25 milyon dolarlık ödemenin ardından konsorsiyumdaki McKinsey’e 12 milyon dolar gönderdiği ifade ediliyor. MASAK raporları, Bülent Göktuna’nın yurt dışı para transferlerinde artış yaşandığını ve bunun şüpheli olduğunu vurgularken, Mehmet Bostan’ın da benzer şüphelere neden olduğu ancak dosyada sanık olarak yer almadığı belirtiliyor. Davanın ilerleyen aşamalarında, bu soruşturmada yer alan detayların daha da netleşmesi bekleniyor.