Türkiye’de son 3 yılda psikiyatri kliniklerine yaklaşık 8 milyon kişi başvurdu, antidepresan kullanımı arttı. Psikiyatr Doç. Dr. Kaya, ruhsal bozukluklardaki artışın kaynağının sosyoekonomik sorunlar, yoksulluk ve baskı olduğunu vurguladı.
CHP Gaziantep Milletvekili İrfan Kaplan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na bir soru önergesi verdi. Kaplan önergesinde, “2017-2019 yılları arasında psikolojik rahatsızlıkları nedeniyle hastaneye ve aile hekimliklerine başvuran kişi sayısı kaçtır? İllere göre dağılımı, cinsiyet ve yaş dağılımı nedir?” sorularını yöneltti.
Birgün'den Dilara Şimşek'in haberine göre, Türkiye’de son 3 yılda psikiyatri kliniklerine 7 milyon 953 kişi başvurdu. Başvuranlardan yüzde 69’unu kadınlar yüzde 31’ini ise erkekler oluşturdu. Türk Tabipleri Birliği üyesi Psikiyatr Doç. Dr. Burhanettin Kaya; bu durumun politik bir sorun olduğunu vurguladı.
Bakan Koca, “2017-2019 yıllarını kapsayan üç yıllık dönemde, tüm hastanelerdeki psikiyatri kliniklerine toplam 7 milyon 953 bin 651 kişilik başvuru olmuştur. Kliniklere gidenlerin yüzde 69’unu kadınlar yüzde 31’ini ise erkekler oluşturdu” bilgisini paylaştı.
Özünde politik bir sorundur
BirGün’e değerlendirmede bulunan Doç. Dr. Kaya, ruhsal bozukluklardaki artışların sosyoekonomik sorunlar ve geleceksizlikten kaynaklandığını vurgulayarak şu ifadelerde bulundu:
“Dünya Sağlık Örgütü, geleceğe yönelik yaptığı değerlendirmelerde 2020 yılında en sık görülen ikinci hastalığın depresyon olacağını, 2030 yılında ise birinci sıraya çıkacağını aktarmıştı. Özellikle depresyonda artış yaşanıyor. İnsanların bu sorunlarla karşılaşması ülkenin umut verememesi, belirsizlikten, sosyoekonomik sorunlardan, yoksulluktan, baskıdan, demokratik olmayan coğrafya içinde yaşamak durumunda olmalarından kaynaklanıyor. Uluslararası çalışmalarda da ruhsal bozukluklardaki artışın kaynağının sosyoekonomik faktörler olduğu gösteriliyor.”
Antidepresan kullanımındaki artışlara da değinen Doç. Dr. Kaya, şöyle konuştu:
“İnsanların kliniğe başvurusunun artması ilaç yazımını artırmayı beraberinde getiriyor. Buna neden olan nedenleri başında sağlık sistemindeki sorunlar geliyor. Özellikle kamusal sağlık sisteminin bir çöküntüye uğramış olması, özel sağlık sisteminin artışı, çok yoğun hasta başvurusundan dolayı randevu sisteminin olmaması, bir doktorun hastayla en fazla 10-15 dakika karşı karşıya kalabilmesi, günde 70-80 hasta görmek zorunda olması doğal olarak psikoterapi sistemlerini kullanmasını engelliyor. Hasta, en hızlı en ekonomik yol olan ilaca yönlendiriliyor. Psikiyatrinin bu randevu sistemi devam ederse ilaç kullanımı artacaktır.”
Arkadaş ve komşu tavsiyesiyle de insanların ilaçlara yönlendiğini dile getiren Doç. Dr. Kaya, şikâyeti olan hastaların muhakkak hekim kontrolünde ilaç kullanması gerektiğinin altını çizdi.