Deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye'nin deprem riskine yönelik önemli uyarılarda bulundu. Özellikle Yedisu Fayı'nın olduğu bölgelerde 7.2 ila 7.4 büyüklüğünde deprem riski olduğunu vurgulayan Görür, Bingöl, Erzincan, Tunceli ve Karlıova gibi şehirlerin acil olarak deprem dirençli hale getirilmesi gerektiğini ifade etti.
Kahramanmaraş merkezli son depremlerin ardından, deprem uzmanları Türkiye'nin risk haritasıyla ilgili ciddi uyarılarda bulunmaya devam ediyorlar. Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Yedisu Fayı'na dikkat çekerek, "Kuzey Anadolu fayında, yaklaşık 250-365 günlük periyotlarda büyük depremler olduğunu düşünürsek, söz konusu bölgede 7.2 ila 7.4 arasında bir deprem riski bulunmakta" dedi. Görür, fayın kırılma periyodunun dolduğunu da belirtti.
Türkiye'de 500'den fazla aktif fay hattı bulunduğunu vurgulayan Görür, "Artık tedbir almanın vakti geldi, geçiyor. Bingöl, Erzincan, Tunceli ve çevresi deprem dirençli hale getirilmelidir" diye uyardı.
Görür ayrıca olası bir İstanbul depremiyle ilgili de endişelerini dile getirerek, "Herhangi bir depremde 4 milyon insanın can güvenliği doğrudan tehdit altında olacak. Bu durum bizi korkutuyor" şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Naci Görür'ün Haberglobal'e yaptığı açıklamalar şu şekilde:
"Erzincan ve Karlıova arasında bulunan Yedisu segmenti, Kuzey Anadolu fayının bir parçasıdır. Bu bölgede tarihsel olarak incelenen depremler, son büyük depremin 1784'te gerçekleştiğini gösteriyor. Kuzey Anadolu fayında, ortalama 250-365 günlük periyotlarda büyük depremler olduğunu varsayarsak, bu bölgede 7.2 ila 7.4 büyüklüğünde bir deprem riski bulunmaktadır. Özellikle Tunceli ve çevresi için daha büyük bir risk söz konusudur. Yerleşim alanlarının depreme dayanıklı olmadığı bilinmektedir. Yedisu fayının kırılma periyodu dolmuştur.
Bingöl, Erzincan, Tunceli ve Karlıova gibi yerler, böyle bir depremden etkilenebilir. Ancak panik yaratıcı ifadelerden kaçınmalıyız. Yerel yönetimleri uyarmak ve deprem öncesinde hazırlıklı olmalarını sağlamak önemlidir. Her yerde depreme dayanıklı kentlerden bahsediyorum. Türkiye'nin her yerini dolaşarak, nasıl ve kimler tarafından depreme dayanıklı kentlerin oluşturulabileceğini anlatıyorum. Artık söylenecek söz kalmadı. Bingöl, Erzincan, Tunceli ve çevresi deprem dayanıklı metropoller haline getirilmelidir.
Türkiye'de 500'den fazla aktif fay hattı bulunmaktadır. Doğu Anadolu fayının birçok noktasında depremler meydana gelmiştir. Stresin Antakya ve Kahramanmaraş'tan kuzeye doğru kayması beklenmemektedir. Ancak Karlıova ile Erzincan arasındaki segmente tarihsel depremsellik periyodu nedeniyle dikkat edilmelidir. Bugüne kadar hiçbir şehir depreme dayanıklı hale getirilmemiştir.
Yedisu fayının geçtiği bölgeler başta olmak üzere, ülke genelinde mikro bölgeleme çalışmaları yapılmalıdır. Bu çalışmalar, fay analizlerini, zemin özelliklerini, deprem dalgalarının etkileşimini ve sıvılaşma ile kaya düşmesi gibi faktörleri içermelidir. Ne yazık ki, İstanbul dışında doğru düzgün hiçbir yerde mikro bölgeleme çalışmaları yapılmamıştır.
İstanbul'da 1 milyonun üzerinde yapı bulunmaktadır. İBB verilerine göre, bu yapıların yaklaşık olarak 97 bin ila 100 bin arasında büyük hasar alması beklenmektedir. Bu, 4 milyon insanın doğrudan can güvenliğini tehdit eden bir durumdur. Bu rakamlar, ciddi bir endişe kaynağıdır."