AKP'nin uzun yıllardır bağımsız olması gereken Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'na (TCMB) müdahaleleri ve ısrarlı faiz indirim kararları nedeniyle, Türkiye'de dolar kuru rekor üstüne rekora koştu. 21 Aralık 2021 tarihinde hayata geçirilen KKM sistemi, dolar kurunda ani bir düşüşe neden oldu ve bir gecede 8 liranın üzerinde gerileme yaşandı. Ancak, geçen iki yılda dolar kuru, KKM uygulamasına rağmen yüzde 100'den fazla değer kazanarak yeni yıla 30 liranın üzerinde bir başlangıç yaptı.
2024 yılının sonuna kadar uzatılan KKM uygulamasında, bankaların uygulayacağı asgari faiz oranı Eylül ayında kaldırılmış olsa da, yeni yılla birlikte bankalar, TCMB tarafından belirlenecek politika faizinin yüzde 85'i tutarında minimum faiz ödemeye zorunlu bırakıldı.
KKM'de bulunan, güncel değeri 2 trilyon 458 milyar 545 milyon TL olan para, dolar kuru üzerinde baskı oluşturmasına rağmen, sistemdeki katılımcılara ödenen kur farkları Hazine tarafından karşılanıyor; yani vatandaşın ödediği paralardan finanse ediliyor.
'TÜRKİYE TARİHİNDE EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ BİR KUR RİSKİNE NEDEN OLUR'
Kur Korumalı Mevduat hakkındaki değerlendirmeleriyle bilinen Ekonomim.com yazarı Alaattin Aktaş, önceki süreçte, "Başımızda büyük bir bela var. Dünyanın kıskandığı buluş olarak lanse edilen kur korumalı mevduat. Bu hesabı açtıranlara bütçeden ve Merkez Bankası’ndan aktarılan kaynak bir yana asıl felaket uygulama bittiğinde yaşanacak,'' sözleriyle KKM'nin neden olduğu çıkmazı gözler önüne koymuştu.
Aktaş, en son yazısında, dövizden dönüşümlü Kur Korumalı Mevduat'ın aniden sona erdirilmesi durumunda, uygulamadaki paranın büyük bir kısmının döviz tevdiat hesaplarına yönelebileceğini ifade ederek, bu durumun Türkiye tarihinde benzeri görülmemiş bir kur riski oluşturabileceğine dikkat çekti.
KKM'DE YENİ YASAKLAR YOLDA
KKM'de bir süredir yaşanan erimenin önemli olduğunu belirten uzman isim, buna rağmen eriyen paranın tamamına yakınının TL dönüşümlü KKM'lerde yaşandığını, mevcut KKM stoğunun ise büyük bölümünün dövizden dönüşümlü hesaplarda bulunduğunu aktardı.
Aktaş, ilerleyen günlerde Merkez Bankası'nın dövizden dönüşümlü KKM hesapları için de yeni kısıtlamalar getirebileceğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Döviz dönüşümlü KKM’yi aşağı çekmek için yeni adımlar atılması hiç şaşırtıcı olmaz. Her ne kadar kısa bir süre önce bu hesapların mecburi karşılık oranı aşağı çekilmişse ve bu yolla bankalara bu hesaplar için bir avantaj sağlanmışsa da orta vadede KKM’den kurtulmak istenecektir. Zaman içinde belki halen yüzde 85 olarak uygulanmakta olan politika faizinden düşük olmama koşulu, daha da aşağı çekilebilir. Ama döviz dönüşümlü hesaplar ekonomi yönetiminin yumuşak karnıdır, bu hesapların birden çözülmesi durumunda gidilecek adres mevduat değil özellikle döviz olacaktır. Dolayısıyla bu konudaki adımlar çok davranışlarında ölçülü atılacaktır."