Koronavirüse ilişkin alınan önlemler kapsamında, çalışanların ücretsiz izne çıkarılmasının hukuken mümkün olmadığını belirten Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Başak Güneş, “Ücretsiz izin uygulaması için işverenin bu talebini işçilere yazılı olarak iletmesi, işçilerin de altı işgünü içinde yazılı olarak kabul etmesi zorunludur. Aksi takdirde ücretsiz izin kararı işçiyi bağlamayacaktır” dedi.
Koronavirüs salgını sonrasında birçok şirkette çalışanların ücretsiz izne çıkarılması çalışanların haklarını gündeme getirdi. İşverenlerin tek taraflı kararları ile işçilere ücretsiz izin vermesinin hukuken mümkün olmadığını belirten Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Başak Güneş İşverenlerin ücretsiz izin talebini kabul etmeyen ve çalışmak isteyen işçileri işyerine almayarak çalıştırmamasının, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız feshi olduğunu ve işçilerin ihbar tazminatı ile kıdemleri bir yıldan fazlaysa kıdem tazminatlarını talep edebileceklerini ifade etti. Dr. Güneş, ayrıca sözleşmesini feshetmek istemeyen işçilerin Bakanlığa şikayet yoluna başvurabileceklerini kaydetti.
SÜRGÜN TEHDİDİ
Ücretsiz izni kabul etmek istemeyen çalışanların kendilerine dayatılan belgeleri imzalamaması gerektiğini belirten Dr. Başak Güneş, başka bir şubeye veya birime sürgün tehdidiyle karşılaşılması durumunda ne yapılabileceğini ise şöyle anlattı:
“Eğer taraflar arasındaki iş sözleşmesinde işçinin çalışacağı işyeri belirlenmişse, işveren tek taraflı olarak işçinin işyerini değiştiremez. Eğer sözleşmede bu yönde bir hüküm yoksa işçinin durumunu ağırlaştırmamak kaydıyla aynı il sınırları içerisinde işyerini değiştirebilir; ancak yapılmak istenen değişiklik işçinin durumunu ağırlaştırıyorsa, örneğin yol masrafları artıyor veya yolda geçirdiği süre kabul edilemez ölçüde uzuyorsa işverenin bu değişiklik teklifini işçiye yazılı yapması, işçinin de söz konusu teklifi 6 iş günü içerisinde yazılı olarak kabul etmesi gerekir. Aksi takdirde değişiklik işçiyi bağlamaz ve işverenin işçiyi işyerine almaması iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız feshi olarak değerlendirilir. Bu durumda da işçi ihbar tazminatına ve kıdemi 1 yıldan fazla ise kıdem tazminatına hak kazanır. Öte yandan işveren iş sözleşmesinde işçinin işyerini değiştirme hakkını saklı tutmuşsa, başka bir ifadeyle iş sözleşmesinde işveren tarafından gerektiğinde işçinin işyerinin değiştirilebileceği belirtilmişse işçinin işyeri değişikliğine uyması gerekmektedir.”
'SALGIN, İŞVERENE HAKLI FESİH NEDENİ SAĞLAMAZ'
Çalışanın virüse yakalanması ya da karantina altında tutulması durumlarında yukarıda özetlenen şartlar haricinde salgının işverene haklı fesih imkânı tanımayacağını ifade eden Dr. Başak Güneş, şunları söyledi: “Genelge doğrultusunda işyerini kapatan işverenlerin bu sebebe dayanarak işçilerin sözleşmesini feshetmesi mümkün değildir. Öte yandan bu işyerlerinde çalışan işçilere işverenlerin bir hafta boyunca yarım ücret ödemesi gerekmekte ve sonrasında işverenin ücret ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Söz konusu durum işverenlere haklı fesih imkanı tanımasa bile, yarım ücret ödenen bir haftanın sonunda işçilerin haklı feshe gitmesi mümkündür ve bu işçilerden kıdemi bir yıldan fazla olanlar işverenden kıdem tazminatı talep edebilir; ancak ihbar tazminatı alamazlar.”