Ücretli öğretmenlerin sesi duyuluyor ama çözüm yolları için yapılan çalışmalar yetersiz. Yapılan çalışmalar bozuk sistemi temelden inşa etmek yerine sadece üzerine sıva yapılıyor. Ücretli öğretmenlerin çalışma şartları artık hiçbir meslek grubunda olmayan korkunç gerçekler ile dolu. Ücretli öğretmenler hala özlük haklarının kendilerine verilmesini bekliyor. Bir öğretmen nasıl yarım sgk primi ile çalışır biz bunu hala anlayamadık. Maaşlarımız konusunda yapılan iyileştirme adı altında yapılan çalışmaları kabul etmiyoruz. Bize mantıklı olarak tam bir çözüm bulunamamıştır. 5 artı 1 ek ders denilen iyileştirme zaten bu konuda bizce çözümsüzlüktür. Ücretli öğretmenler resmi tatillerden ötürü zaten maaşlarını tam alamıyorlar. Ara tatillerde ve yıl sonu tatillerinde yine maaşlarımız yoktur. Kadrolu arkadaşlarımız ile aynı işi yapmamıza rağmen onların yarısı kadar bile maaş alamıyoruz. Bu içler acısı bir durumdur. Devlet büyükleri ve hükümetimiz yıllardır görevdedir. Bu kanser olmuş sorunu artık kendilerinden çözmelerini bekliyoruz. Yıllardır bu şartlar altında çalışan emektar tecrübe ile pişmiş arkadaşlarımız için ise artık kadro vakti gelmiştir. Bu arkadaşlarımız her konuda yeteri kadar mağdur olmuşlardır. Biz ücretli öğretmenler olarak bu hakların kendimize iadesi konusunda artık hem sivil toplum dernekleri olarak yasal yollardan da hakkımızı alacağız. Mağdur olduğumuz konular hakkında artık hukuki yollara başvuracağımızı da buradan söylemek istiyoruz. Bizim bir statümüz yok. Toplum önünde kendimizi rencide olmuş hissediyoruz. Biz sadece hakkımızı istiyoruz. Artık geniş kitleler olarak daha da güçlüyüz. Mağdur olmak bize güç veriyor. Öğretmen arkadaşlarımız şu ana kadar mağdur oldukları her konu hakkında çözüm bulunacağına inandılar ve sabırla beklediler. Görüyoruz ki kalıcı çözümler yok. Yıllarca çalıştık emekli olacak sgk primi ve güvencemiz bile yok. Yıllardır emek veren çalışan arkadaşlarımız ne yapacaklar? Biz çalışma şartlarımızı anlatınca gözü dolan ağlayan insanlar var sokakta. Bir çoğu da şok geçiriyor! Gerçek mi diye! Bir öğretmenin bu ezik şartlar altında çalıştığını çünkü hala çoğu bilmiyor!
Yıllarca gönülden ülkesi için çalışmış hizmet etmiş bu insanlar artık bu kısır döngü son bulsun istiyorlar. Ücretli öğretmenlik ile yeni tanışan arkadaşlarımız daha rahat şartlar altında geçim derdi olmadan verimli çalışmak istiyorlar.
Sigorta prim adaletsizliğinin kaldırılmasını geçmişe dönük mağduriyetlerin kendimize iadesini istiyoruz. Artık ücretli öğretmen bile olsak bir statümüz olsun istiyoruz.
Öğretmen atamalarının sayılarının arttırılmasını istiyoruz. Öğretmen atama sisteminin değişmesini tecrübe ve mesleki gelişim esas alınarak yeni bir atama sisteminin belirlenmesini istiyoruz. Bunun için ilk etapta emek veren tecrübe sahibi bütün ücretli öğretmenlerin şartsız kadroya alınarak bilgi ve birikimlerinden faydalanılmalıdır. Yıllarca emek vermiş arkadaşlarımız eğitimin öncüleri olacak kapasiteye sahiplerdir.
2022 kpss sınavı da göstermiştir ki öğretmen atamaları için yapılan sınav ve uygulamalar yetersizdir. En sağlam ve olması gereken ise tecrübeye dayalı ücretli öğretmen atamasıdır. Okullarımız öğretmensiz kalmasın tecrübeli ücretli öğretmenler kadroya taliptir. ATAMA istiyoruz. Cumhurbaşkanımıza ve milli eğitim bakanımıza sesleniyoruz. Tecrübe ise tecrübe, güven ise güven biz görev bekliyoruz. Hazırız.
Ücretli öğretmenler olarak yapılacak atamanın prim ataması olması olmasını istiyoruz. Tecrübe en çok emek verendir. En çok emek veren en kıdemlidir. Devletimiz her alanda emek veren insanları gözetmiştir. Dersane öğretmenleri ve teşeron kadroya alınan işçiler gibi… Bizde kadro istiyoruz. 2018 yılında yapılan atama bir çok mağdurlar yarattı. Yeniden 10 bin atama ile bütün emek veren ücretli öğretmenlerin kadroya alınmasını istiyoruz. Emek vermiş bu arkadaşlarımın artık mağdur olmasını artık bizim ve toplumun vicdanı kaldırmıyor.
Ücretli öğretmenler olarak haklarımızı alana kadar yılmadan sonuç alana kadar mücalemize devam edeceğiz. Sürecin uzamadan bize sonuç olarak dönmesini bekliyoruz. Bizler bunca görüşme ve haykırıştan netice alamazsak eğer en geç üç ay içinde toplu davalarımızı açıyoruz. Bunu da buradan ilan ediyoruz. Ücretli öğretmen uygulaması bizce hukuk dışı bir uygulamadır. Geçmişe dönük haklarımı da alacağız. Sigorta primi hesaplaması bu hukuk dışı uygulamaya en iyi örnektir. Bizimle bu hak yürüyüşünde bize sahip çıkacak sendika ve hukukçular elbetteki çıkacaktır.
Devletimize güveniyoruz. Bu uygulamalar düzeltilecektir. Atama bize verilecektir. Buradan sayın cumhurbaşkanımız ve milli eğitim bakanımıza sesleniyoruz. Sesimizi duyun…