Cumartesi günü köşemde kripto para borsasındaki milyonlarca dolarlık örgütlü dolandırıcılığı yer belirterek, isimler vererek anlattım.
Firma ve kişi adlarını kısalttığım çok okunan yazımdan sonra, yetkililerin arayıp, daha ayrıntılı bilgilerle, elimdeki belgeleri istemelerini bekledim.
Bu arada dolandırıcıların mağdur ettiği yatırımcı okurlarımdan şikayet mektupları yağmaya devam etti.
Konuyu yazmakla da yetinmedim ve aynı gece TV 100 ekranındaki “Haftanın Panoraması” programında konuğumuz olan Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş ile yaptığımız söyleşide de değindim.
Doğrusunu isterseniz çok üzgünüm.
Bu ülkede, haberi ihbar kabul edip resen soruşturma başlatacak hiç mi savcı kalmadı?..
Oysa geçmişte, buna benzer haberleri ARENA'da yayınladığımızda daha program bitmeden savcılar arar, elimizdeki bilgi ve belgelerle ertesi sabah adliyeye gelmemizi talep ederlerdi.
Bunun nedenlerini merak ederken dün, örgütlü dolandırıcılığı ihbar eden okurumdan aldığım yeni iletiyle suskunluğun ardındaki gerçeği öğrenmiş oldum.
Bakın neymiş:
“Köşenizde sesimi duyurduğunuz için size çok teşekkür ediyorum. Köşe yazınız umarım umutsuzca işsizlik çıkmazından kurtulmak için çare arayan benim gibi gençlere bir uyarı olur.
Bu gibi olayların hala yaşanıyor olduğunu bilmek, insanın vicdanını derinden yaralıyor.
Paylaştığım bilgiler çok spesifik olduğundan kimin bu bilgileri paylaştığını anlamaları çok uzun sürmeyecek.
Bu örgütün hem siyasette hem de güvenlik birimlerinde sağlam adamları olduğunu size rahatlıkla söyleyebilirim. Bu yüzden de epey rahatlar. Beni asıl korkutan konu da bu aslında.
TV 100'deki Haftanın Panoraması'nda da söylediğiniz gibi hiçbir savcı bu konuyla ilgilenmedi ve bana kalırsa maalesef ilgilenmeyecek. Çünkü herkes olan bitenin farkında.
Başıma bir şey gelmesi halinde lütfen bu işin peşini bırakmayın sizden ricamdır.”
Konunun sonuna kadar takipçisi olmaya devam edeceğimi bilmenizi isterim…