İşte Uğur Dündar’ın yayınlanan o köşe yazısı;
Hakkındaki itibarsızlaştırma kampanyasına çok üzülen ve şirketin işlerinin giderek daha da bozulacağını düşünen Yalçın Ayaslı, 2016'da, Borajet'i satmaya karar veriyor. Bu kararı piyasada duyulunca, karalama yağmurunun arkasındaki kişi olan Sezgin Baran Korkmaz ortaya çıkıyor! Karslı Korkmaz, kendisini dönemin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan'ın yeğeni olarak tanıtıyor!.. Görüşmeler başlayınca, Borajet için Ata Yatırım Şirketi'ne bir çalışma yaptırılıyor ve 3 Haziran 2016 tarihli raporda, piyasa değeri 344 milyon dolar olarak belirleniyor. El sıkışma aşamasına gelince Yalçın Ayaslı, Borajet'in bankalara olan 43 milyon dolarlık borcunu da üstleniyor.
Sezgin Baran Korkmaz ise şirketi büyütüp kâra geçirdikten sonra sattığında kazançtan yüzde 25 vermeyi taahhüt ediyor. Böylece el ve SBK tek kuruş ödemeden Borajet'in sahibi oluyor. Ancak kısa bir süre sonra, Hürriyet Gazetesi'nde çıkan bir haberde, SBK'nın şirketi 260 milyon dolar ödeyerek satın aldığı duyuruluyor.
SBK'ya geçtikten sonra Türk Hava Yolları'nın eski Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu'nun danışmanlık yapmaya başladığı Borajet'in, Türk Hava Yolları'na satılacağı dedikodusu yayılıyor.
SBK, Ayaslı'ya verdiği şirketi büyütme sözünü tutmadığı gibi, bilanço ile yanıltıldığını öne sürerek 90 milyon dolarlık bu gizli (!) zararı, Ayaslı'nın ödemesini istiyor. SBK'nın suçladığı kişilerin beraatı ile sonuçlanacak dava sürecinde bir banka, Ayaslı'dan vadesinin dolmasına uzun süre bulunan 8-9 milyon dolarlık kredi borcunu derhal kapatmasını talep ediyor. Bu arada mal kaçıracağı ihbarı yapılınca da Ayaslı'nın çocuklarına aldığı yalı ve köşk gibi değerli taşınmazlarına haciz konulup, gerçek değerinin çok altında fiyatlarla satılıyor. Banka hesapları da donduruluyor…
İşte size SBK'nın tek kuruş ödemeden hem Bora Jet'e, hem de Ayaslı ailesinin mal varlıklarına çökme hikayesi…