Ukrayna, Washington'ın onay vermesinin ardından ilk kez Rusya topraklarındaki hedeflere ABD tarafından tedarik edilen uzun menzilli ATACMS füzeleriyle saldırı gerçekleştirdi. ABD'li yetkililer, saldırıda ATACMS füzelerinin kullanıldığını doğruladı. Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna'nın Bryansk bölgesine düzenlediği saldırıda altı ATACMS füzesi kullandığını, bunlardan beşinin imha edildiğini, altıncı füzenin ise askeri bir tesiste yangına yol açtığını bildirdi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, bu durumu Batı'nın Rusya'ya karşı savaşının yeni bir aşaması olarak nitelendirdi ve buna karşılık vereceklerini söyledi.
ABD Başkanı Joe Biden, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü güçlü bir şekilde desteklediklerini belirtti. Ancak, ABD'nin resmi açıklama yapmaması dikkat çekti. Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy, bu tür durumların kamuoyuna açıklanmadığını ve füzelerin kendisinin konuştuğunu ifade etti. Rusya ise ABD'nin füze izninin, çatışmaya doğrudan müdahale anlamına geleceğini vurguladı. Putin, ABD'nin kararını "ateşe benzin dökmek" olarak yorumladı ve Rusya'ya yönelik bir saldırı durumunda nükleer silah kullanabileceğini belirtti.
Rusya'nın yeni nükleer doktrinini imzalayan Putin, bu doktrinle, nükleer olmayan bir devletin desteğiyle gerçekleştirilen herhangi bir saldırıyı, ortak bir saldırı olarak kabul edeceğini açıkladı. Savaşın gidişatını değiştirmese de, ATACMS füzelerinin kullanımı, Ukrayna'nın Rusya'nın derinliklerine yönelik saldırılar yapabilmesine olanak sağladı ve Kiev'in savunma pozisyonlarını güçlendirdi. Ukrayna, ATACMS füzelerinin sınır ötesindeki hedeflere karşı kullanılmasını uzun zamandır talep ediyordu. Biden yönetiminin bu kararı, özellikle Rusya'nın Kuzey Kore askerlerini sahaya sürmesiyle tetiklenmişti.