Ülkücü Tavır Hayır Platformu kurucuları Ülkü Ocakları eski Genel Başkanları platformun Twitter hesabından yaptıkları bir açıklama ile ile 'mücadeleye devam' kararı aldıklarını duyurdu.
Yapılan açıklamada, 1980 darbesi sonrasında Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yapmış kişilerden Alişan Satılmış, Atila Kaya, İrfan Özcan, Azmi Karamahmutoğlu, Hakan Ünser, Harun Öztürk, Müsavat Dervişoğlu, Servet Avcı, Suat Başaran ve Ulvi Batu'nun imzası olduğu görünüyor.
Platformun sosyal medya hesabından yapılan açıklama şöyle:
"16 Nisan referandumuyla ilgili bir araya gelmiş, aramızda fikir ve tavır birliği oluşturmuştuk. Hem kampanya sırasında gördüğümüz tablo ve destek, hem de siyasî hareketimizin bu birlikteliğe ihtiyacı dolayısıyla, bundan sonra yapılması gerekenleri görüşmek üzere Ankara’da toplandık.
Dün üzerimizde hangi sorumluluğu hissederek ülkümüz ve ülkemiz uğruna hiçbir görevden kaçınmadıysak, bugün de aynı sorumluluğu hissettiğimizin bilinmesini istiyor ve oybirliğiyle aldığımız kararları kamuoyuyla paylaşıyoruz:
3.5.2017'de, referandum öncesi ortaya konan aynı ruh, kardeşlik, dayanışma duygusuyla ''birlikte hareket’ konusunda ''devam’ kararı alındı. Bu adımın 1944’ün 3 Mayıs’ındaki gibi bir heyecan ve uyanışa vesile olması dileğiyle, bu kararımızı Türk hisseden tüm gönüllere sevgi ve muhabbetlerimizle duyururuz.
2- Referandum öncesinde ''Ülkücü Tavır- Hayır’ olarak adlandırılan platformumuz ''Ülkücü Tavır’ adıyla devam edecektir.
3- Platformun 6 ay süreli dönem sözcüleri olacaktır ve Sayın Azmi Karamahmutoğlu ilk dönem sözcülüğüne oy birliğiyle seçilmiştir.
4-Platformumuz güncel siyasî ve sosyal olaylar karşısında, millî varlığımızın korunması, gelecek perspektifi ve gündem oluşturma çalışmaları yapacak, il seyahatleri, bilimsel çalışmaları organize, raporlar yayınlama, Türk milliyetçiliği çerçevesinde tavır geliştirme ve kamuoyunu aydınlatma gibi faaliyetlerde bulunacaktır.
Bilindiği üzere Ülkücüler, referandum kampanyasında üstün bir demokrasi sınavı vererek diğer siyasî akımlar için adeta rol model olmuşlardır. Önyargılar sonucu, totaliterlikle, adalet ve hukuka uzaklıkla, emre şartsız itaatle en çok itham edilen bir siyasî grup olan Ülkücüler, demokrasi, hür düşünce, hukuk ve adaletin korunması için hiçbir tabuya prim vermeden ''birey olmanın ve aklın gereğini' kamuoyuna göstermiştir.
Ülkücü hareket ispatladığı rüştüyle dün olduğu gibi yarın da teminat niteliğini koruduğunu tekrar tekrar belgelemiştir. Bizler, ülkemizde en çok aşınan kavramlar olan millî kimlik, adalet ve bir arada yaşama duygusunu yeniden ihya etmek ve bin yıldır sürdürdüğümüz tutunma kavgamızı demokrasi, hürriyet, hukuk ve hür düşünce temelinde daha da pekiştirmek için üzerimize düşen sorumluluk neyi emrediyorsa onu yapmaya kararlıyız."