Uludağ'ın zirvesindeki göller, küresel sıcaklık artışı ve mevsimsel değişikliklerin etkisiyle ciddi bir kuraklık riskiyle karşı karşıya. Genellikle kış mevsiminde karla kaplanarak dolan bu göller, bu yıl yağış yetersizliği nedeniyle önemli su kayıpları yaşamış durumda. Uludağ’ın en bilinen gölleri olan Kilimligöl, Karagöl, Aynalıgöl, Buzlugöl, Heybeligöl, Koğukdere Gölü ve Çayırlıdere Gölü, küresel ısınma ve mevsimsel dalgalanmalardan en çok etkilenen alanlar arasında yer alıyor.
KURAKLIK TEHLİKESİ GÖRÜLÜYOR
Bursalı dağcı İsmet Şentürk, bu yıl Uludağ’daki göllerin kuraklık tehlikesini drone ile görüntüleyerek, bu doğal alanlardaki su seviyesinin dramatik şekilde düştüğünü gözler önüne serdi. Yılın bu döneminde genellikle yağışların gölleri beslemesi gerekirken, göllerin su seviyelerinin düşük olması, zirveye kar yağışının gerçekleşmemesiyle daha da belirginleşti. Şentürk, "Yazın en dolu halini alan bu göller, sonbaharda su seviyelerinin en düşük olduğu dönemi yaşıyor. Şu an Uludağ’ın gölleri, su seviyesi ve bitki örtüsü açısından en zayıf dönemini geçiriyor" dedi.
KÜRESEL ISINMA VE MEVSİMSEL DEĞİŞİKLİKLERİN ETKİLERİ
Küresel ısınmanın ve mevsimsel değişikliklerin etkisiyle Uludağ’daki göller her geçen yıl daha fazla su kaybı yaşıyor. Göllerin bulunduğu bölge, yaz aylarında en yüksek seviyeye ulaşırken, sonbahar ve kış mevsiminde yaşanan su kayıpları, bölgedeki ekosistemi tehdit etmeye devam ediyor. Uludağ’daki bu kuraklık durumu, doğa severler ve dağcılar için endişe verici bir gelişme olarak öne çıkıyor.
METEOROLOJİK VERİLERDE KAR BEKLENMİYOR
Meteorolojik verilere göre, Uludağ’da bu hafta kar yağışı beklenmiyor. Hava sıcaklıkları 4 derece ile başlayacak ve hafta sonuna kadar 11 dereceye kadar yükselecek. Kar yağışı olmadan geçecek olan bu dönem, göllerin daha fazla su kaybı yaşamasına neden olabilir.
TURİZM VE EKOSİSTEM ÜZERİNDEKİ ETKİLER
Uludağ, kış turizminin yanı sıra doğa yürüyüşleri ve dağcılıkla ilgilenen ziyaretçileriyle de ünlü bir bölge. Ancak kuruyan göller, bölgedeki doğal yaşamı ve ekosistemi olumsuz etkileyebilir. Bu durum, aynı zamanda bölgedeki turizm faaliyetlerini de tehlikeye atabilir. Uludağ'ın zirvesindeki bu ekolojik değişim, küresel ısınmanın yıkıcı etkilerinin bir örneği olarak dikkat çekiyor.