Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (ICC) İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant için yayımladığı tutuklama emirleri, İsrail’in siyasi ve devlet erkanında sert tepkilere neden oldu. İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog kararı "adalet ve insanlık için kara bir gün" olarak nitelendirirken, ICC’nin "terör ve kötülüğün tarafını seçtiğini" iddia etti.
Başbakan Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada ise karar "Yahudi düşmanı" olarak tanımlandı ve "yanlış ve saçma suçlamaları tamamen reddettikleri" ifade edildi. Ayrıca ICC’nin "taraflı ve ayrımcı bir yapı" olduğu ileri sürüldü.
Dışişleri Bakanlığı ve Knesset’in üst düzey isimleri de ICC’nin bu kararını kınayarak, mahkemenin meşruiyetini kaybettiğini savundu.
HAMAS VE FİLİSTİNLİLER KARARI MEMNUNİYETLE KARŞILADI
Karar, Gazze Şeridi’nde Hamas ve İslami Cihat gibi gruplar tarafından memnuniyetle karşılandı. Hamas, yazılı bir açıklama yaparak "Netanyahu ve Gallant’ın yargılanması için tüm ülkeleri ICC ile iş birliği yapmaya" davet etti.
Gazze halkından Muhammed Ali, "Dehşeti yaşadık, aç kaldık, evlerimiz yok edildi. Karardan memnuniyet duyuyoruz ve ICC’nin kararlarının uygulanmasını umuyoruz" dedi. Kız kardeşi İsrail saldırılarında yaşamını yitiren Münire El Şami ise "Bu karar, kurbanlar için bir adalet umudu" ifadelerini kullandı.
KARARLARIN UYGULANABİLİRLİĞİ TARTIŞMALI
Aralarında İngiltere’nin de bulunduğu 124 ülke ICC üyesi. Bu durum, Netanyahu ve Gallant’ın bu ülkelere seyahat etmeleri halinde tutuklanma riskiyle karşı karşıya kalabilecekleri anlamına geliyor. Ancak ABD, Rusya, Çin ve İsrail gibi ülkeler ICC üyesi olmadığından, bu ihtimalin gerçekleşmesi düşük görülüyor.
Netanyahu, ICC üyesi ülkeleri ziyaret etmekten kaçınıyor. Daha önce ICC tarafından yargılanmak istenen Hamas liderlerinden bazılarının öldürülmesi ise Gazze tarafında farklı bir dinamik yaratıyor.
ULUSLARARASI ETKİLER
Tutuklama emirleri, İsrail’in uluslararası itibarına darbe vururken, Netanyahu ve Gallant’ın dış ilişkilerindeki hareket alanını da sınırlandırabilir. Ayrıca karar, Filistinliler için adalet arayışında bir umut kaynağı olarak değerlendiriliyor.