Dünyanın dört bir yanında kadınların birlik, mücadele ve dayanışma günü 8 Mart’ta greve çıkmaya hazırlanan kadınlar, Uluslararası Kadın Mitingi için bir çağrı metni yayımladı.
Uluslararası Kadın Mitingi Manifestosu’nun tamamı şöyle:
“Bugün, biz kadınlar, 8 Mart’ta, Uluslararası Kadın Grevi’nde, yükselen uluslararası kadın düşmanlığına, yabancı düşmanlığına, homofobiye ve ırkçılığa hayır demek için köylerimizin, kasabalarımızın ve şehirlerimizin kamusal alanlarında bir araya geliyoruz.
Yüzyıllardır ve özellikle son aylarda, bu sistemik kötülükler ve şiddet eylemleri karşısında güçlü biçimde HAYIR demek için hep birlikte seslerimizi yükseltiyoruz. Ama yine de hükümetlerimizin ve yandaşlarının ısrarlı hakaretleri ve aşağılamalarıyla karşı karşıya kalıyoruz.
Bugün, 8 Mart 2017, şimdi ilan etme zamanı: Artık YETER, artık buraya kadar.
Bugün hepimiz greve gidemiyor olsak bile, hepimiz protesto etmek için özgürce sokaklarda yürüyemiyor olsak bile, hatta hepimiz sokaklarda herhangi bir adamın gözetimi altında olmadan yürüyemiyor olsak bile, sevgili kız kardeşler, korkmayın, sizleri unutmadık; protesto seslerimiz sizin adınıza da yükseliyor.
Bizler 44 ülkeden gelerek Uluslararası Kadın Grevi’nde birleşen ve bugün yerkürenin her yerinde greve çıkan kadınlarız. Uluslararası Kadın Grevi, sadece binlerce feminist örgütten değil; daha da büyük ölçüde taban hareketlerinden ve özellikle de sıradan, tek tek kadınlardan oluşuyor. Uluslararası Kadın Grevi, bütün kadınlar için kuruldu ve her bir kadın Uluslararası Kadın Grevi’nin bir parçasını meydana getiriyor.
Bugün, hayatlarımızda birer insan olarak hak ettiğimiz her şeyi kendimiz, kız çocuklarımız, kız kardeşlerimiz ve dostlarımız için elde etmek gibi yaşamsal bir istekle birleşmiş ve birbirimize kenetlenmiş olan bizler, büyükannelerimizin 19. ve 20. yüzyıllarda bazılarımız için seçme-seçilme hakkı, eğitim hakkı, boşanma hakkı, arzu ettiğimiz meslekleri icra etme hakkı veya bisiklet veya araba sürme haklarını elde ederek başlattıkları bir işe, 21. yüzyılda devam ediyoruz! Ama 21. yüzyılda bile hala birçoğumuz sadece dünyaya bir kız çocuğu olarak geldiğimiz için eğitim hakkından veya toprağa ilişkin haklarımızdan mahrum bırakılıyor; sadece kadın olduğumuz için yarışmak istediğimiz spor dallarına katılmaktan dışlanıyor ve en çok biz yoksulluğun en büyük etkilerine maruz kalıyoruz.
Bugün yerküre çapındaki Uluslar arası Kadın Grevi örgütlenmesinde her birimiz kendi yerel gerçekliklerimize bağlı olarak kendi özgün talepler listemizi ilan ediyoruz. Ama her birimizin ve hepimizin ortak kabulüdür ki:
Yeryüzünün bütün enlem ve boylamlarında kadınlar için insan hakları ve hayatlarımız ve tercihlerimiz hakkında özgürce karar alma hakkımızın güvenceye alınmasını talep ediyoruz; bizleri ezenlerin, çürümüş yasal sistemler tarafından korunması ve yine bizi kurban etmeleri yerine, yargılanmalarını ve cezalandırılmalarını talep ediyoruz; devlet kurumlarının, utanç verici bir biçimde bizleri ezenler arasında yer alan kiliseden ayrılmasını talep ediyoruz; eşit ekonomik haklar ve üreme hayatımızda ve annelik süremiz boyunca adil ve uygun yasal koşullar talep ediyoruz.
Biz kadınlar, artık, iktidar sahiplerinin bizlere dayattığı kısıtlamalara tahammül etmeyeceğiz. İnsanlık tarihinde daha önce görülmemiş ölçüde birleşen, bu gezegende yaşayan nüfusun yarısından fazlasını oluşturan ve hepimizin ortak iyiliğine odaklanan biz kadınlar, taleplerimiz yerine getirilene kadar durmaksızın savaşacağız. İktidardakiler hak çağrılarımıza kulak tıkadılar, bu yüzden şimdi bizden korksunlar.
Çünkü güç biziz.
Bizler yenilmeziz, bizler her yerdeyiz, yerkürenin her bir köşesinde ve her bir vahasındayız.
Çünkü en büyük silah olan, Dayanışma, silahına sahibiz.''