Amerikan dış politikasının önde gelen dergilerinden Foreign Policy’de, Devlet Bahçeli’nin Türk Milliyetçiliği üzerine yaptığı açıklamalara dikkat çekildi. Ümit Özdağ, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Bahçeli'nin Türk milliyetçiliğinin "tabularını yıktığını" belirterek, MHP’de Türk milliyetçiliğinin yok olduğunu savundu.
ÖZDAĞ'DAN BAHÇELI’YE TEPKI
Ümit Özdağ, Foreign Policy dergisinde yer alan bir analizde, Bahçeli'nin Türk milliyetçiliği üzerindeki etkilerinin vurgulandığını ifade etti. 2006'daki MHP Kongresi öncesi döneme de atıfta bulunan Özdağ, Bahçeli'nin milliyetçi çizgisini terk ettiğini iddia etti ve tüm Türk milliyetçilerini Zafer Partisi’ne katılmaya davet etti.
FOREIGN POLICY ANALIZINDE BAHÇELI VE PKK'NIN ÖCALAN’A YÖNELIK YAKLAŞIMI İNCELENDI
Dergideki analize göre, Bahçeli'nin PKK lideri Abdullah Öcalan’a yönelik yaptığı açıklamalar Türkiye’yi şaşkına çevirdi. Bahçeli, Öcalan’ın örgütü dağıtırsa şartlı tahliye edilmesi gerektiğini savundu. Bu açıklama, 1999’da Kenya’da yakalanıp Türkiye’ye getirilen ve idama mahkum edilen Öcalan’ın infazına karşı Bahçeli'nin tutumunu da değiştirdiğini gösteriyor.
BAHÇELI’NIN ERKEN DÖNEM MUHALEFETI VE SONRASINDAKI DEĞIŞIM
1999’da Bahçeli, Öcalan’ın yakalanmasından sonra, PKK liderinin idamını destekleyen bir tutum sergileyen Bahçeli, 2016 yılına kadar AKP’ye karşı muhalefet yaptı. Ancak 2016’daki darbe girişiminin ardından, Erdoğan ile ittifak yaparak başkanlık sistemini destekledi. Erdoğan’ın 2018 seçimindeki zaferi, büyük ölçüde Bahçeli'nin desteğine dayalıydı.
BAHÇELI’NIN KÜRT POLITIKASINDA YENI BIR DÖNEM BAŞLATMA ARAYIŞI
Bahçeli, Erdoğan'ın bölgesel siyasi ve iç politikada yaşadığı zorluklarla birlikte, Kürt sorununa yönelik daha temkinli bir yaklaşım geliştirmeyi önerdi. Türk milliyetçiliğini savunan Bahçeli, Kürt meselesiyle ilgili çözüm önerilerini dikkatle sunuyor, fakat Türk milliyetçiliğinin etkisini kaybetmemek adına bu süreçte dikkatli ilerliyor.
ÖCALAN VE MANDELA PARALELLIĞI
Bahçeli’nin Öcalan’a yönelik yaklaşımı, Güney Afrika’da Nelson Mandela için yapılan şartlı tahliye teklifine benzer bir çizgide ilerliyor. Bahçeli, Öcalan’ın tutumunu Mandela’nınkine benzetiyor ve şartlı tahliye önerisini bu bağlamda ele alıyor. Ancak, Öcalan’ın tavrının nasıl şekilleneceği henüz belirsizliğini koruyor. Bahçeli, bu süreçte toplumsal uzlaşı ve güven inşası gerektiğini ifade ediyor.
TÜRK MILLIYETÇILIĞI VE KÜRT HAREKETININ GELECEĞI
Bahçeli, Türk milliyetçiliğinin "tabularını yıkarken" aynı zamanda Kürt hareketinin de bu sürece dahil olmasını savunuyor. Ancak, Suriye’deki PKK özerk bölgesine verilen destek, Kürt hareketinin Türk devletiyle anlaşma sürecine girme olasılığını zorlaştırıyor. ABD'nin bölgedeki etkisi, Türk-Kürt barışçıl çözümünün önündeki en büyük engel olarak öne çıkıyor.
KAYBEDILEN FIRSATLAR VE GELECEK UMUDU
Bahçeli’nin Türk milliyetçiliğine yönelik çıkışı, milliyetçi kesimden bazı tepkiler almasına rağmen, Kürt sorununda bir çözüm önerisi olarak görülebilir. Ancak, bu süreçte karşılıklı güven inşa edilip edilmediği ve Suriye’deki gelişmeler, bölgedeki uzlaşmanın önünü açıp açamayacağı konusunda belirleyici faktörler olacak.