İstinaf Mahkemesi, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu'ya yönelik FETÖ ile ilgili iddialarından dolayı ödemesi gereken 20 bin TL tazminat kararını bozdu. Yüksek Mahkeme, Özdağ’ın istinaf başvurusunu duruşma yapılmaksızın kabul ederken, ilk derece mahkemesinin kararını kaldırdı ve davayı esastan reddetti. Kavuncu'nun istinaf başvurusunu da esastan reddeden İstinaf Mahkemesi, kararında siyasi kişilerin diğer bireylere kıyasla daha fazla eleştiriye katlanma yükümlülüğü olduğunu belirtti.
Özdağ, bir televizyon programında dönemin İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu'nun FETÖ ile bağlantılı olduğunu iddia etmişti. Özdağ, Kavuncu'nun, FETÖ’cü iş adamlarının kurduğu Kazakistan Türk İş Adamları Derneği'nin başkan yardımcılığı görevini yürüttüğünü öne sürmüştü. Bu açıklamalar üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Kavuncu hakkında FETÖ üyeliğiyle ilgili bir soruşturma başlattı. Ancak mahkeme, derneğin FETÖ ile bağlantısının tespit edilmesi için yapılan talebi reddetti. Savcılık, Kavuncu hakkında somut delil bulunmadığını belirleyerek, 31 Mayıs 2021'de kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Kavuncu, bu süreçte Özdağ'a manevi tazminat davası açtı.
Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesi, Özdağ'ın Kavuncu'ya 20 bin TL manevi tazminat ödemesine hükmetti. Taraflar, kararı İstinaf Mahkemesi’ne taşıdı. Kavuncu’nun avukatı, Özdağ’ın ifadelerinin kamu yararı gütmeyen ve eleştiri sınırlarını aşan ifadeler olduğunu, bu tür beyanların ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini savundu. Özdağ’ın avukatı da yerel mahkeme kararının yetersiz olduğunu belirterek, Özdağ’ın Kavuncu’ya yönelik FETÖ üyesi olduğuna dair somut bir açıklama yapmadığını ifade etti.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi, Özdağ’ın Kavuncu hakkında kullandığı sert ifadelerin kişilik haklarını zedeleyecek boyuta varmadığına ve siyasi kişilerin diğer bireylere göre daha fazla eleştiriye katlanmak zorunda olduklarına karar verdi. Mahkeme, ilk derece mahkemesinin davayı reddetmesi gerekirken yanılgılı bir değerlendirme ile hüküm kurduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve Kavuncu'nun başvurusunun reddine hükmetti. Bu karar, siyasi tartışmaların ve eleştirilerin yasal çerçevesine dair önemli bir örnek teşkil ediyor.