Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, geçtiğimiz ay tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yüzde 4,75 oranında bir artış gösterdi ve yıllık enflasyon yüzde 61,53'e yükseldi. Bu durum, düşük ücretler, yüksek kira bedelleri ve artan gıda maliyetleri ile mücadele eden vatandaşlar için ciddi ekonomik zorluklara yol açtı.
Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, 2024 yılı için enflasyon tahminini yüzde 44'e yükselttiklerini açıkladı ve 2025 ile 2026 tahminlerinin sırasıyla yüzde 21 ve yüzde 12 olacağını belirtti. Ekonomist Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, açıklanan enflasyon verilerine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, enflasyon beklentilerinin yukarı yönlü revize edilmek zorunda kaldığını vurguladı. Sıkı para politikasının orta ve uzun vadede yüksek faizlerin arz yani üretim üzerinde olumsuz etkiler yaratacağını belirten Kozanoğlu, faizlerin maliyet olarak devreye girmesiyle enflasyonun daha da artacağını ifade etti.
Kozanoğlu, yüksek faizlerin 2025 yılında keskin bir durgunluk ve işsizlik riski oluşturacağını belirterek, Merkez Bankası'nın enflasyon tahmininin gerçekçi görünmediğini dile getirdi. Ayrıca, taze sebze ve meyve fiyatlarındaki Ekim ayında yüzde 19,2'lik artış ile yıllık kira artışlarının yüzde 112,6 seviyelerine ulaşmasının, halk arasında en fazla şikayet edilen konular olduğunu söyledi.
Enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde düşürülmesi için şirketlerin kar hırslarının denetlenmesi gerektiğine dikkat çeken Kozanoğlu, yüksek faizlerin devam etmesinin, 2025'te işsizliği ve durgunluğu derinleştirebileceğini belirtti. Ayrıca, rezervlerdeki toparlanma ile TL'nin değer kazanmasının, ithalatın ve iç piyasaların düzenlenmesinde etkili olduğunu söyledi, ancak hizmetler enflasyonunda aynı düşüşün görülmediğine dikkat çekti.
Kozanoğlu, Türkiye’de vatandaşların üç ana harcama kalemine sıkıştığını, bunların gıda, konut ve ulaştırma maliyetleri olduğunu ifade etti. Bu durumun, enflasyon beklentilerini artırarak talebi yukarı çektiğini belirtti. Ayrıca, düşük gelirli grupların kredi kartları ve ihtiyaç kredilerine olan bağımlılığının arttığını, bu durumun ilerleyen dönemde ciddi borç ödeme sorunlarına yol açabileceğini söyledi. Borçlanma seviyelerinin arttığına dikkat çekerken, kredi kartı harcamalarında taksitsiz alışverişlerin artmasının önemli bir gösterge olduğunu ifade etti.
Son olarak, Kozanoğlu, Türkiye'deki vergi sisteminin gelir dağılımını bozma etkisi yarattığını ve düşük gelirli bireylerin yüksek vergi oranlarıyla karşı karşıya kaldığını belirtti. Bu durumun enflasyonun düşürülmesinde önemli bir engel teşkil ettiğini söyledi.