Eğitim öğretim yılı kimi öğrenciler için başlarken, eğitime erişimde güçlük çeken öğrenciler için başlamadı. 14 yaşında ilk çocuğunu doğuran Aysel Yurdakul, çocuğunun eğitime erişmesini isteyen velilerden sadece biri. 17 yaşında kızını evlendirmek zorunda kalan Yurdakul, “Ben okumadım. Diğer kızım okuyacaktı, eşim tuttu evlendirdi. Bunların okumasını istiyorum. İnternetleri, tabletleri yok. Olsa okurlar, rahat oluruz” dedi.
Yeni eğitim öğretim yılı koronavirüsün gölgesinde başladı. Milli Eğitim Bakanlığı EBA TV ve çevrimiçi eğitim ile öğrencileri mağdur etmeyecekleri sözünü verdi. Ancak uzaktan eğitim için televizyon, bilgisayalar ve internet bağlantısı hala ciddi bir sorun. Başkent'in tam ortasında, televizyonu, interneti, bilgisayarı olmadığı için çocukları eğitime katılamayan aileler, çocuklarının eğitime erişmesini istiyor. Altındağ ilçesine bağlı Kale Mahallesi hep suç ile anılıyor. Mahalleli de bundan rahatsız ancak gelecek nesiller de okuyacak olanakları olmayınca suç ile küçük yaşta tanışıyor. Kız çocuklarının kaderi ise daha çocuk yaşta evlenmek. Sokaklarda cıvıl cıvıl koşuşturan çocuklara yardım eli uzanmazsa kaderleri büyükleri gibi olacak.
"TABLET ALMAYA KALKSAM ÇOLUK ÇOCUK AÇ KALACAK"
Üç çocuk babası Satı Tuna, engelli. Evinin doğru düzgün geliri yok. İki çocuğun okula gitmesi gerek ancak hem pandemi önlerinde engel hem de internetleri yok. Çaresiz olan Tuna, “İnternet ya da tablet almaya kalksam çoluk çocuk aç kalacak. Akıllı telefon zaten alamıyoruz. Çocuklarım okumazsa aynı bizim gibi cahil kalacaklar” diyor.
KIZINI 17 YAŞINDA EVLENDİRDİ, İKİ ÇOCUĞUNUN OKUMASINI İSTİYOR
5 çocuğu için saçını süpürge ettiğini söyleyen anne Yurdakul, şöyle söyledi: “Annem yoktu, babaannem beni küçük yaşta evlendirdi. Ben okumadım ama Türkçeyi beceriyorum. Diğer kızın okuyacaktı, eşim tuttu evlendirdi. Okusaydı daha iyi olurdu. Bunların okumasını istiyorum. İnternetleri, tabletleri yok. Olsa okurlar, rahat oluruz.”
"ANNE OKUYUP SENİN HASTALIĞINA BAKACAĞIM"
28 yaşındaki Esra’nın ise iki çocuğu var. Çocuklardan birisi 5’inci sınıfa geçti, birisi de daha yeni okula başladı. Mahalledeki birçok ev gibi evde televizyon da yok internet de. Esra’nın bir akıllı telefonu vardı, çocuklar ondan EBA’ya giriyordu. O da düştü kırıldı. Şimdi çocuklar EBA’daki derslerine giremiyor. Esra, kızının doktor, oğlunun da polis olmak istediğini anlatırken sesi titriyor: “Ben şeker hastasıyım, kızım okuyup senin hastalığına bakacağım diyor. Devletin yardım etmesi gerekiyor. Yardım etmediği için boştayız.”