Uzayda mahsur kalmışlardı: O astronotlar nasıl hayatta kaldıklarını anlattılar!

İki Amerikalı astronot, Haziran ayında Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) sekiz gün geçirmek üzere Dünya’dan gitti. Ancak Boeing Starliner uzay aracının onları Dünya’ya geri getirecek kadar güvenli olmadığı endişesi sebebiyle NASA, Suni Williams ve Butch Wilmore’ın dönüşünü 2025’e erteledi.

Haziran ayında Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) sekiz günlüğüne gönderilen iki Amerikalı astronot, dönüşleri için yaşanan güvenlik endişeleri nedeniyle 2025'e kadar uzaya sıkışıp kaldı. NASA, Boeing Starliner uzay aracının güvenli bir şekilde onları geri getiremeyeceği gerekçesiyle dönüş tarihlerinin ertelendiğini açıkladı. Peki, bu astronotlar uzayda nasıl yaşıyor ve bu koşullarda nasıl hayatta kalıyorlar?

Şu anda dokuz kişi, altı yatak odası büyüklüğünde bir alanı paylaşıyor. ISS, altı özel laboratuvarıyla deneyler yapma imkanı sunuyor. Astronotlar, vücutlarının uzaydaki zorlu fiziksel koşullara nasıl tepki verdiğini ölçmek amacıyla çeşitli monitörler kullanıyor. Stott, "Uzay, kemiklerinizi ve kaslarınızı hızlandırılmış yaşlanma sürecine sokuyor. Biz bilimsel deneyler için kobayız" diyor.

Günlük yaşamları oldukça yoğun olan astronotlar, görev kontrolün tahmin ettiğinden daha hızlı çalışarak boş zamanlarını değerlendirmeye çalışıyorlar. Hadfield, beş dakikalık boş zamanları olduğunda pencereye süzülüp uzayı izlediğini, beste yaptığını veya fotoğraf çektiğini belirtiyor. Ayrıca, bazı astronotlara ISS'den çıkıp uzay yürüyüşü yapmaları da talep ediliyor. Hadfield, uzay yürüyüşlerinin hayatının en heyecan verici anları olduğunu söylüyor, ancak bu tür yürüyüşlerin uzay istasyonuna metalik bir "uzay kokusu" getirebileceğini de ekliyor.

Helen Sharman, 1991'de Sovyet Mir uzay istasyonunda geçirdiği süre boyunca uzaydaki tek kokuya alışmanın, Dünya'daki temiz hava ve çamaşır kokularına karşı nasıl bir özlem duyduğunu anlatıyor. Uzaydaki güçlü radyasyon, ekipman ve kıyafetlerde metalik bir koku oluşturuyor.

​​​​​​​

Astronotlar, uzun süreli kalışlard​​​​​​​a günlük iki saat egzersiz yaparak kas ve kemik sağlığını koruyorlar. Üç farklı egzersiz aleti, sıfır yer çekiminin etkilerini dengelemeye yardımcı oluyor. Stott, egzersiz yapmanın terlemeye yol açtığını ve bu yüzden kıyafetlerin yıkanmasının zor olduğunu belirtiyor. Uzayda kıyafetlerin temizlenmesi oldukça zor; giysiler, yağ ve diğer kirlerden etkilenmemesi için özel bir şekilde yönetiliyor.

Yiyecekler, genellikle paketlenmiş olarak geliyor ve aileler tatlılar gibi küçük sürprizler gönderebiliyor. Astronotlar, yiyeceklerini paylaşarak bir arada kalmaya çalışıyorlar. Kıyafet seçimleri ve kişisel nitelikler, uyumlu bir ekip çalışması için önem taşıyor. Sharman, uyumlu bir ekip olmanın çatışma olasılığını azalttığını söylüyor.

Astronotlar, ISS’de günün çoğunu, bakım ve bilimsel deneylerle geçiriyorlar. Stott, uyku alanının "dünyanın en iyi uyku tulumuna sahip" olduğunu ve kişisel eşyaların bulunduğu küçük bir köşe bulunduğunu söylüyor. ISS, oldukça büyük ve karmaşık bir yapı, bu yüzden astronotlar, bazen bir insanı günlerce göremeyebilirler. Peki bu astronotlar uzayda neler yapıyor? Nasıl hayatta kalmayı başarıyor? Uzayda mahsur kalan astronotlar uzayda yaşamanın sırrını söyledi.

​​​​​​​

Dünya'dan 400 km y​​​​​​​ukarıda olmanın psikolojik etkisi de büyük. Sharman, uzayın enginliğinde kendini önemsiz hissettiğini, Dünya'nın güzelliklerini ve bağlılığımızı daha iyi anladığını ifade ediyor. Stott, farklı ülkelerden gelen astronotlarla yaşamaktan keyif aldığını belirtiyor ve bu deneyimin Dünya'da daha iyi bir uyum sağlama potansiyelini düşündürücü buluyor.

Sonuç olarak, astronotlar uzayda kalma süresini uzatmak için büyük bir özveri ve adaptasyon gerektiriyor. Hadfield, "Hayatımız süresince uzayda daha uzun süre kalmayı umarak çalıştık ve eğitim aldık. En büyük ödül, bu süreyi daha da uzatmak" diyor. Stott, ISS’den ayrılırken duyduğu duyguları ise, "Sıkı sıkıya tutunduğum ellerimi kapaktan çekmek zorunda kaldım. Geri dönebilecek miyim bilmiyorum" şeklinde özetliyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.