Son yıllarda sürekli artan dolar kurunu ve altın fiyatlarını, 31 Mart seçimlerinin ardından nispeten sabit bir seyir izliyor.
Dolar/TL ve ons altın fiyatları, son 3 aydır 32 TL civarında dalgalanıyor; ancak altın fiyatları dışında önemli değişiklikler olmadı. Bu durum, yatırımcılar arasında büyük bir endişe yarattı. Türk lirasıyla birikim yapan vatandaşlar memnun olsa da, döviz ve altınını koruyan yatırımcılar tercihlerini tekrar gözden geçiriyor.
Bazı ekonomistler, yazın sona ermesiyle birlikte dolar kurunda yeni bir dalgalanma olabileceğini öne sürerken, Atilla Yeşilada Türkiye'nin farklı bir ekonomik döneme girdiğini belirterek, Türk lirası kaynaklı ciddi bir dolar ve altın fiyatı artışının mümkün olmadığını vurguladı.
DOLAR KURU 2 SENE BOYUNCA YÜKSELMEYECEK
Yeşilada, dolar/TL paritesinde önümüzdeki 12 ila 24 ay boyunca anlamlı bir artış yaşanmayacağını ve Türkiye'de döviz krizi veya şoku olmayacağını belirtti. Merkez Bankası'nın müdahale ettiği seviyenin üzerine çıkacak doların miktarının çok sınırlı olacağını ifade etti.
"Döviz krizi olacak" iddialarının sürekli dolaştığını ancak bu argümanların ekonomi teorisine uygun olsa da, pratikte farklılık gösterdiğini dile getirdi. Türkiye'de uzun süre, belki de 2 yıl boyunca döviz sorunu yaşanmayacağını vurgulayan Yeşilada, geçmiş dolar krizlerinin büyük ölçüde siyasi hatalardan kaynaklandığını ve yine benzer politikalara dönülmesi durumunda yeniden döviz krizleri yaşanabileceğini sözlerine ekledi.
"YARINDAN İTİBAREN ÇALKANTILI BİR HAFTA YAŞANABİLİR"
Önümüzdeki hafta özellikle dikkat edilmesi gereken iki önemli konu var. Fransa'da hafta sonunda ikinci tur seçimler yapılacak. Bunun dışında ABD'de Biden'ın seçim yarışından çekilmesi söz konusu değil, ancak kesinlik kazanması ekonomide büyük dalgalanmalara yol açabilir.
Yatırımcıların sahte yükselişlere kapılmaması ve gelecek haftaya kadar riskli yatırım kararları almaması önemlidir.
"TÜRKİYE'DE DÖVİZ KRİZİ YAŞANMAYACAK ÇÜNKÜ..."
Biliyorum ki şu anda "Döviz krizi olacak" demenin çok ilgi çekici olduğu bir ortam var. Ancak döviz krizi bekleyenlerin argümanlarını teker teker açıklayalım. Birinci olarak, "Türk lirasının aşırı değerlendiği ve bu nedenle dış ticaret açığımızın arttığı" argümanı var.
İkinci olarak, "Enflasyon ve devalüasyon arasında 20-25 puanlık bir fark bulunuyor. Üstelik bu enflasyon resmi açıklamalardan, piyasa enflasyonu ise daha yüksek seviyede." Bu durumun sürdürülemez olduğu ve döviz kuru patlamasıyla enflasyonun artacağı iddia ediliyor.
Üçüncü argüman ise, "Türkiye'ye büyük miktarda sıcak para girişi oldu. Merkez Bankası rezervlerindeki artış da bunu destekliyor. Ancak bu sıcak para girişi istikrarlı değil ve bir noktada geri çıkabilir çünkü Türkiye'nin sürdürülebilir bir ekonomik hikayesi yok."
Bu argümanlar teorik olarak doğru olabilir ancak pratikte gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konusunda kesin bir fikir vermez. Her şeyden önce, Türk lirasının aşırı değerli olduğu ve bu nedenle ihracat yapamadığımız iddiasıyla başlayalım. Evet, bir ülkenin kurunun çok yüksek olması ve sürekli artması dış ticaret açığına yol açabilir. Ancak bu durumun bir krize yol açıp açmayacağı kesin değildir. Son dış ticaret verileri, bu yılın ilk yarısında dış ticaret açığımızın %29 azaldığını gösteriyor. Haziran ayında ihracat %10, ithalat ise %4 düşmüş, ancak bu durumun sebebi TL'nin aşırı değerli olması değil, bayram tatili nedeniyledir. Yılın başından beri ihracatımız dolar bazında %2,5 büyümüş. Türkiye gibi bir ülke için %2,5 büyüme önemlidir, çünkü dünya ticareti geçen yıl %3 daraldı ve bu yıl %3 büyüyecek. Türkiye, dünya ticaretinin büyüdüğü oranda büyümektedir.
Mayıs ayı verilerine göre, ithalatın daraldığını ve ihracatın büyüdüğünü görüyoruz. Dolayısıyla, TL'nin aşırı değerli olduğu ve bunun dış ticaret açığına neden olduğu iddiası veri olarak doğru değildir.
"ENFLASYON %50'YE KADAR DÜŞECEK, EYLÜL'E KADAR"
Enflasyon ve devalüasyon arasında ciddi bir fark olduğu itirazı da doğrudur. Ancak bu durumun sürdürülemez olduğu ve birkaç ay içinde aradaki farkın azalacağı belirtiliyor.
Yaz aylarında, beklentilerin gerçekleşmediği takdirde bile enflasyonun %75'ten %50'ye düştüğünü göreceğiz.