Sosyal medya fenomenlerinin ve ünlülerin paylaştığı görseller ve kullandığı filtreler toplumdaki güzellik algısını dönüştürdü. Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Mert Ersan, bunun sonucunda sosyal medya ve toplumsal güzellik algılarının günümüz estetik trendini belirlemede önemli bir role sahip olduğunu söyledi.
SOSYAL MEDYA GÜZELLİK ALGISINI YÖNETİYOR
“Ancak bir ünlünün veya çok beğendiği birinin bir organını taklit etmek yerine kişinin kendi güzelliğinin farkına varması çok daha önemli” diyen Dr. Öğr. Ü. Ersan, her insanın yüz yapısının farklı olduğunu ve estetik işlemlerin de kişiye özel planlanması gerektiğine işaret etti.
'SON 5 YILDA ESTETİK İŞLEMLER ARTTI'
Dr. Öğr. Ü. Mert Ersan, “Özellikle son 5-6 senedir estetik işlemlerin artması sebebiyle çoğu kişi tarafınca bunun bir gelir kapısı olarak görüldüğünü gözlemliyoruz. Ancak ehil olmayan kişiler tarafınca yapılan işlemler birçok komplikasyona neden olabiliyor. Yasal olarak içinde ‘estetik’ kelimesini barındıran tıptaki tek branş plastik rekonstrüktif ve estetik cerrahidir” ifadelerini kullandı.
Uzman olmayan kişiler tarafınca yapılan estetik müdahalelerin istenmeyen sonuçlara neden olabileceği mevzusunda uyardı.
'ERKEN ESTETİK YAŞI KIZ ÇOCUKLARINDA DAHA YÜKSEK'
Estetik yaşının erken yaşlara düştüğü gerçeğiyle karşı karşıya olduklarını söyleyen Dr. Öğr. Ü. Mert Ersan, özellikle kız çocuklarının toplumdaki güzellik algısından daha çok etkilendiğini belirtti. Ersan, “Toplumsal güzellik algısı, sosyal medya gibi faktörler kız çocukların üzerinde daha etkili oluyor. Özellikle ergenlik sonrası dönemde kız çocukları dış görünüşüne daha fazla önem vermeye başlıyor” dedi.
“Bizim bir organa estetik diyebilmemiz için fonksiyonel olarak işlevini yerine iyi getirmesi gerekir. Dolayısıyla bizim için güzel nefes alabilen bir burun estetiktir” diyen Dr. Öğr. Ü. Mert Ersan, “Sadece görsel bir kazanç sağlamak adına fonksiyondan feragat etmememiz gerekiyor. Bu nedenle ilk olarak hastanın nefes almada sorun yaşayıp yaşamadığını çok ciddi bir şekilde değerlendiriyoruz. Fizik muayeneyle ve ayrıca bazı görüntüleme yöntemleriyle, endoskop gibi kameralı sistemlerle de hastanın nefes alma problemi olup olmadığı değerlendirilebilir” şeklinde konuştu.