Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, Van'da, özellikle Bahçesaray, Muradiye ve Özalp ilçeleri başta olmak üzere kırsal bölgelerde birçok noktaya yoğun kar yağışı sonucu çığ düştüğünü ifade etti. Ayrıca, Van Gölü Havzası'na bu yıl oldukça fazla miktarda kar yağdığını ve dağlık alanlara kar şeklinde yağışların düştüğünü vurguladı.
Yaklaşık bir senedir yağış periyodunda ciddi bir iyileşmenin olduğunu söyleyen Alaeddinoğlu, "Bu yağışlar yükseltinin az olduğu yerlerde yağmur, dağlara da kar olarak düştü. Yüksek kesimlerde metrelerce karın bir şekilde hareket etmesi çığ olarak düşmesine neden oluyor. Çığ, eğimin ve kar yağışının olduğu her yerde gerçekleşir. Bir yolu kapattığında, insanlara zarar verdiğinde ya da insan faaliyetlerini aksattığında da yaşamımıza girer," dedi.
Alaeddinoğlu, önceki yıllarda mart ve nisan aylarında gözlemlenen çığ hadiselerinin bu yıl havanın erken ısınması nedeniyle şubat ayında meydana geldiğini ifade etti ve şu açıklamalarda bulundu:
"Bu tarihlerde sıcaklığın düşük, karın halen soğuk ve katı bir kütle halinde olmasını beklerken hava sıcaklığının iyice kendini hissettirmesi çığ vakalarında da zamansal farklılığa neden oluyor. Yani sıcaklık karın katı halini bozuyor ve kar çözülüyor. Toprak ısınıyor. Toprağın karla temas ettiği yapı ortadan kalkıyor. Dolayısıyla kar kütlesi eğim doğrultusunda düşüyor ve çığa neden oluyor. Çığ vakaları her yıl nisan ve mayıs aylarında oluyordu ama bu yıl şubatta çığ vakalarına tanıklık ediyoruz. Bu da havaların ısındığını gösteriyor."
Çığ riskini ortadan kaldırmak için önleyici tedbirlerin alınması gerektiğini vurgulayan Alaeddinoğlu, şu şekilde devam etti:
"Bunlardan en önemli ve dünyada da çok yaygın olan kontrollü bir şekilde kar hacminin düşürülmesi. İnsanlar zarar görmeden bu sürecin yönetilmesi şart. Bahçesaray yolu da kar yağışına uygun bir alan. Kuzey yamaçlar metrelerce kar kalınlığına ulaşıyor. Çığ riskini ortadan kaldırmanın yolu tünellerle o bölgeyi aşmak. Tünel çözüm olabilir. Bundan sonra ekstrem vakaları sıkça göreceğiz. Özellikle ani ve yoğun yağışlara tanıklık edeceğiz.
Bu nedenle dere yatağı ve yamaçlara kurulan evler, plansız ve kontrolsüz şekildeki yerleşim yerleri sel, heyelan ve çığa maruz kalabilir. Yerel yönetimlerin biran önce bu riskli yerleşim yerlerinde ne kadar ev var ise tespit edip daha güvenli alana taşınmasını sağlaması gerekiyor. Yoksa hem hayatları hem malları hem de hayvanları zarar görecek. Bunları sıkça duyabiliriz. Umarım bu mevzuda adım atılır. Meteorolojinin ve yerel yönetimlerin bölgede çığ ikazları oluyor. Vatandaşların bu ikazları dikkate alarak hareket etmesi lazım."