Uzmanlar, faiz oranlarının düşmesi durumunda kredilere erişimin ucuzlayacağı ve bunun da talepte artışa yol açabileceği görüşünü belirtiyorlar. Bu artış, fiyatların yükselmesine neden olabilir.
Ekonomist Mahfi Eğilmez, faiz oranlarının yavaş yavaş indirildiğinde piyasada büyük değişiklikler beklenmediğini, ancak faizlerin hızlı ve keskin bir şekilde düşmesi durumunda talepte artış yaşanabileceğini ifade ediyor. Bu durum, hem gayrimenkul hem de otomobil piyasasında fiyatların artmasına yol açabilir. Eğilmez, faizlerin tek başına piyasa dinamiklerini düzenlemeye yetmediğini, yapılandırıcı reformların da gerekli olduğunu vurguluyor.
TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atılım Murat, faizlerin düşmesiyle büyük bir talep patlaması öngörmüyor. Türkiye'de yüksek gerçek faiz oranlarının mevcut olduğunu belirten Murat, Merkez Bankası'nın faizleri hızlı bir şekilde düşürmeyeceğini ve halkın düşük faizler olmadan büyük bir tüketim dalgasına girmeyeceğini ifade ediyor. Özellikle kredi faizlerinin %1'in altına düşmeden konut ve otomobil satışlarında büyük bir hareketlilik beklenmiyor.
Merkez Bankası verilerine göre, 2024 yılı itibarıyla konut kredisi faizleri %43,48, taşıt kredisi faizleri %49,60 ve ihtiyaç kredisi faizleri %72,24 seviyelerinde. Bu oranlar, dört yıl önce, 2020'de oldukça daha düşüktü. Düşük faiz oranlarının olduğu dönemlerde konut satışları önemli ölçüde artış gösterdi. 2020 yılında, düşük faiz oranlarının etkisiyle konut satışlarının ortalama %46'sı ipotekli (kredili) satışlar olarak gerçekleşti.
Faiz oranlarının düşmesi, özellikle ucuz krediye erişim sağlandığında, ev ve otomobil piyasasında talep artışına ve fiyatların yükselmesine neden olabilir. Ancak bu etkiler, faiz indirimlerinin hızına ve kredi faizlerinin ne kadar düşük olacağına bağlı olarak değişebilir.