Uzmanlar, yüksek izlenme sayılarına ulaşan ve bazı temizlik markalarının işbirliği yapmaya istekli olduğu içeriklerin ruh sağlığına olumsuz etkiler yarattığı ve duygusal karmaşa oluşturduğu konusunda uyarıyor.
İngiliz The Guardian gazetesine konuşan Profesyonel Düzenleme ve Organizasyon Derneği Başkanı Siân Pelleschi, "Bu temizlik ve düzenleme trendlerine sürekli uyum sağlama zorunluluğu, hem zihinsel hem de fiziksel strese yol açıyor," dedi.
Pelleschi, insanların bazen bir modanın hayatlarına katkı sağlayabilecek bir yöntem ile arasındaki farkı ayırt edemez hale geldiğini belirtti ve bu durumun çeşitli organizasyonel eğilimler yüzünden insanlarda bunalmışlık ve umutsuzluk hissi yarattığını vurguladı.
Trend analisti J'Nae Phillips ise, aşırı temizlik ve eşyaları atmanın birçok kişi için kişiliğini yansıtmanın bir yolu haline geldiğini ifade etti. Phillips, bu hareketin "bireylerin yaratıcılıklarını ve değerlerini, aksi halde sıradan görünen alanlarda ifade etmeleri için bir araç" olduğunu söyledi.
Ancak ruh sağlığı uzmanları, sürekli temizlik yapan ya da eşyalarını atan kişilerin kalıcı zarar riski taşıdığını belirtiyor. Uzman psikoterapist ve psikolog Cassandra Jay, "Eşyaları bu ölçüde atmak bilinçli bir davranış değil," dedi.
Jay, "Bunun yerine, tüm eşyalarımızdan kurtulma ve bunları mükemmel bir renk uyumu içinde tek bir kutuya sığdırma baskısı, tükenmişlik hissine neden oluyor," şeklinde konuştu. Bu durum aynı zamanda yanlış bir benlik ve başarı algısı oluşturuyor ve daha fazla strese yol açabiliyor.