Kurucusu olduğu Agos gazetesi önünde tetikçi Ogün Samast tarafından öldürülen Hrant Dink’in cenaze töreninde, eşi Rakel Dink “Yaşı kaç olursa olsun, 17 veya 27, katil kim olursa olsun, bir zamanlar bebek olduklarını biliyorum. Bir bebekten bir katil yaratan karanlığı sorgulamadan hiçbir şey yapılamaz kardeşlerim? demişti.
Bir bebekten nasıl katil yaratıldığı sorusuna en önemli yanıtlardan biri Dink cinayeti dosyasında yer alıyordu.
Cinayet tarihinde 17 yaşında olan Ogün Samast ile görüşen, geçmişini, aile, okul, arkadaş ilişkilerini ve cinayeti anlattıran, psikolojik testler yapan uzman psikolog Derya Deniz ve sosyal hizmet uzmanı Şebnem Ergündüz ayrıntılı bir “Sosyal İnceleme Raporu” hazırlamıştı. Raporda, 17 yaşındaki tetikçinin ruh haline nasıl geldiği psikolojik ve çevresel şartlar içinde analiz edildikten sonra şu tespitlere yer verildi:
Anne-Baba ilişkisi sorunlu: 1990’da İstanbul’da doğmuş, ev hanımı annesi ve belediye işçisi babasının boşanmaları nedeniyle 5 yaşında Trabzon’a göç etmiş. Anne ve baba daha sonra yeniden birleşmiş.
Düşük sosyo ekonomik durum: Ailesinin kültürel ve sosyo ekonomik durumu düşük seviyede. İki ablası ve bir abisi var. Kardeşlerden sadece abisi işçi olarak çalışıyor.
Babadan şiddet görmüş: Erken çocukluk döneminden beri babasından şiddet gördüğü için babası ile duygusal kopuklu var. Babasına öfke ve nefret duyuyor. Son dönemlerde işsiz olması nedeniyle harçlık istediği için babasıyla sorunları daha da artmıştır. Kendisi de küçük yeğenlerine fiziksel şiddet uyguladığını söylemiştir. Derslerinin iyi olmadığını, futbolu sevdiğini söylemiştir.
Kendisini nasıl tanımlıyor: İletişime açık ve kendini ifade eden bir çocuk. Kendine özgüveni tam, duruşu, mimikleri, bakışları, kararlı ses tonu ve konuşma tarzı eylemdeki haklılığını ispata yönelik. Kendisini zeki, atletik, çevik ve cesur gibi sıfatlarla tanımlıyor. Tek kötü özelliğinin çabuk sinirlenme olduğunu söylüyor. Fiziksel özelliklerinin de çekici olduğunu ve karşı cins tarafından beğenildiğini konuşma arasında anlatma ihtiyacı duyuyor.
Tırnaklarını yemesi duygusal yoksunluk: Çocukluktan beri tırnak yemesi temel güvensizlik ve duygusal yoksunlukların belirtisi olarak sayılır.
Siyaset sevmiyor, chat yapıyor: Boş vakitlerinde internette vakit geçiriyor. Siyasi konuları sevmediği için bu tür sitelere girmediğini, en çok chat yapmayı sevdiğini söylüyor.
Vicdan olgusu oluşmamış: Zeka ve muhakeme yeteneği yerinde olmakla beraber kişilik yapısında vicdan olgusunun oluşmamış olduğu, evrensel ve insani değerleri içselleştirmemiş olduğu görülmüştür. Karşısındaki insana zarar verici eylemlerle ilgili duygulanımlarında küntlük vardır.
Cinayetten önce abdest alması: Cinayeti işlemeden önce abdest alma gereksinimi duyması yapacağı eyleme ilahi bir boyut kattığını gösteriyor. Konuşmalarında Türklük ve Müslümanlık değerlerini sıklıkla dile getirse de bu değerlere sadece holiganca bir bağlılık duyuyor.
Sigara, alkol: Erken yaşta sigara, alkol ve esrar kullanımı dikkat çekici. Esrarı bir kez denediğini söylüyor. Okul döneminde vasat bir öğrenci olması, okuldan sonra işsiz olması nedeniyle çevresi tarafından değersiz göründüğünü düşünmeye başlamıştır.
Baba modeli Yasin Hayal: Babanın çocuk tarafından duygusal olarak reddedilmesi boşka bir model gereksinimini ortaya çıkarmıştır. İlköğretim 8. sınıfta iken okulunun önünde simit satarken tanıdığı Yasin Hayal’e hayran olduğunu, onun ‘adam gibi bir adam’ olduğunu, dürüst, mert ve güçlü bir vatansever olduğunu ve eylemlerinde haklı olduğunu savunmuştur.
Din, aile, vatan, namus için cinayet işlerim: Kendisini anlatması istendiğinde sinirli, sinirlendiğinde yıkıcı ve tahrip edici olan birisi olduğunu söylüyor. Kendisine haklı bir neden gösterildiğinde (din, aile, vatan, toprak, namus karşıtı herhangi bir söylem) hiç düşünmeden cana kast edebileceğini ifade ediyor. Zarar verdiği insana karşı duygusal bir his içine girmeyeceğini, hapis cezasının kendisi için caydırıcı olmadığını ifade ediyor.
Samast kendisiyle olay anında neler hissettiğini soran uzmanlara Dink’i bir anda karşısında görünce herhangi bir gerginlik yaşamadığını söylemiş ve “Seri katiller gibi hedefime kilitlendim ve vurdum” ifadesini kullanmıştı. Samast, vurduğu insanın bir Ermeni olduğunu ve bunu hak ettiğini savunurken “Hem Türk düşmanı hem de İstanbul gibi bir yerde yaşıyor, gitsin ülkesinde yaşasın” demişti.
Samast, Dink’i arkasından vurmuş olmanın kendisi için önemli olmadığını çünkü her ne şart altında olursa olsun onu gördüğü yerde vurmaya kararlı olduğunu özellikle vurgulamış ve “Hrant Dink’in bir ailesi olduğunu ise hiç tahmin etmediğini” söylemişti.
Kimdir?
28 Haziran 1990’da İstanbul’da doğdu. Ortaokul mezunu. Liseyi 1. sınıftan terk etti. Ailesi Trabzon, Düzköy’lü. Ebeveynleri birbirinden ayrı yaşıyorlardı. Samast, suç işlerken 17 yaşında olması sebebiyle çocuk mahkemesinde yargılandı.