Venezuela muhalefet lideri Maria Corina Machado, ülkesini Nicolas Maduro’nun "suçlu zulmünden" kurtarmak için Güney Afrika'daki apartheid karşıtı uluslararası kampanya benzeri bir küresel hareket çağrısında bulundu. 28 Temmuz'da yapılan seçim sonrası Maduro'nun baskıları arttıkça, Machado, Venezuela'nın demokrasi mücadelesinin 60'lar, 70'ler ve 80'lerde Güney Afrika'nınkine benzer şekilde "küresel bir dava" haline gelmesini umduğunu ifade etti.
Machado, "Sadece hükümetlerle değil, halkla da etkileşimde bulunmak istiyoruz. Avrupa, Asya, Afrika, Latin Amerika ve Kuzey Amerika'daki demokratların bu durumun önemini anlamalarını istiyoruz" dedi. Hakkında tutuklama kararı bulunan Machado, Maduro’nun 11 yıllık iktidarını sona erdirmek için muhalefet mücadelesinin öncüsü konumunda.
Dünya genelindeki apartheid karşıtı kampanyanın, Güney Afrika'nın demokrasiye geçişini doğrudan sağlamamış olsa da, küresel baskı ve boykot hareketlerinin önemli bir rol oynadığı biliniyor. Venezuela muhalefeti, 28 Temmuz'daki başkanlık seçimlerinde eski dış ilişkiler uzmanı Edmundo Gonzalez'in büyük bir zafer kazandığını öne sürerken, Maduro bu zaferi kendisinin elde ettiğini iddia ediyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, Venezuela'daki "şok edici derecede acımasız" baskıyı kınadı ve 1,700'den fazla kişinin tutuklandığını, bunlar arasında ortalama 114 çocuğun bulunduğunu bildirdi. Cuma günü Gonzalez hakkında gözaltı kararı çıkarıldığı da belirtildi.
Brezilya ve Kolombiya’nın sol görüşlü hükümetleri bu gelişmeyi "derin endişe" ile karşıladı ve barışçıl bir çözüm için diyalog teşvik etme çabalarını sürdürüyor. Ancak Maduro’nun en sert müttefiklerinden biri olan Diasdado Cabello’yu içişleri bakanı olarak ataması, muhalefete yönelik baskıların artacağına dair endişeleri artırdı.
Baskılara rağmen ülkeyi terk etmeyeceğini açıklayan Machado, "Rejim hiç bu kadar zayıf olmamıştı. Maduro her eyalette kaybetti" dedi. Ayrıca, yeni bir hükümete barışçıl bir geçiş konusunda hâlâ umutlu olduğunu belirtti.