Türkiye'de otomobil pazarı, yüksek vergi sistemi ve döviz kuru gibi faktörler nedeniyle tüketiciler için zorlu bir dönemden geçiyor. İlk çeyrekte pazarın beklentilerin üzerinde seyretmesine rağmen, sektör temsilcileri Nisan ayından sonra talebin azalacağını öngörüyor. Özellikle vergi dilimlerinin güncellenmemesi, yüzde 45-50-60-70 gibi yüksek ÖTV oranlarının devam etmesine yol açtı. Bu durum, sıfır araç fiyatlarının neredeyse tüm modeller için 1 milyon lira seviyesine ulaşmasına neden oldu. Düşük vergi dilimindeki modellerin satış payı arttı.
BENZİNLİ ARAÇLARIN PAYI ARTTI
Üstelik, 1.5 milyon liralık bir Fiat Egea ile 3 milyon liralık bir Mercedes C Serisi gibi farklı fiyat aralıklarına sahip araçlar, aynı vergi oranını ödüyorlar (%80). Sektör temsilcileri, bu büyük uçurum için acil önlemlerin alınması gerektiğini belirtiyorlar. Tüketiciler, artık otomobil alırken daha düşük vergi dilimine sahip modelleri tercih etmeye başladılar.
2016'da olduğu gibi, pazarda A, B ve C segmentleri en büyük payı almaya devam ediyor. Ancak, son yıllarda vergi ve fiyat artışlarıyla birlikte tüketicilerin tercihleri değişmeye başladı. Otomobil fiyatları son 5 yılda önemli ölçüde arttı ve bu da segmentler arasında bir kayışa yol açtı. SUV'lar, sedan ve hatchback (HB) otomobillerin yerini aldı ve tüketici tercihlerinde önemli bir paya sahip oldu.
Sıfır araç fiyatlarındaki hızlı artış, otomobil tercihlerini de etkiledi. 2019'da 100 bin lira olan bir otomobilin fiyatı, 5 yıl içinde yaklaşık 1 milyon liraya yükseldi (%900 artış). Bu süreçte, asgari ücret ve diğer maliyetlerdeki artış oranlarıyla karşılaştırıldığında, otomobil fiyatlarındaki artış oldukça yüksek oldu. Bu nedenle, A segmentinden C segmentine kadar geniş bir fiyat aralığına sahip otomobiller, artık yatırım aracı olarak da görülmeye başlandı.
Elektrikli araçların satışı, LPG'li araçların satışını geçti ve bu da otomobil endüstrisindeki değişimin bir göstergesi oldu. Dizel otomobillerin payı azalırken, benzinli araçların payı arttı.