CHP, seçmenlerin kişisel sağlık verileri başta olmak üzere kişisel verilerini kanuna aykırı biçimde ele geçirilmiş olması nedeniyle Kişisel Verileri Koruma Kurulu’na başvurdu.
Grup Başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç imzasıyla yapılan başvuruda, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin YSK’ya yaptığı başvuru ile AKP sözcülerinin açıklamalarından AKP’nin Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na aykırı biçimde vatandaşların devlet hastanesi raporlarını da içeren kişisel sağlık verileri, tutukluluk ve hükümlülük bilgileri ile SGK kayıtlarını da içeren kişisel verilerinin temin edildiği vurgulanarak, Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nu inceleme yapmaya davet etti.
CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç; , 31 Mart sonrası İstanbul seçimlerinin yenilenmesi sürecinde, seçmenlerin kişisel verilerinin kanuna aykırı şekilde temin edilmesi konusuna ilişkin 6698 sayılı kanunla kurulan ve 9 üyesinden 5 üyesi TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerden seçilen Kişisel Verileri Koruma Kurulu’na başvurdu. Başvuruda, 31 Mart seçimlerinin adeta yılan hikayesine dönüştüğü, AKP ve MHP’nin günler süren itirazları nedeniyle oyların defalarca sayıldığı belirtilerek, “İki partinin sonu gelmez itirazlarının, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 16 Nisan 2019 günü bavullar eşliğinde yaptığı ve adeta görsel şova dönüştürdüğü olağanüstü itiraz dilekçesine delil aramak için olduğu sonradan anlaşılmıştır” denildi. Başvuruda, şunlar kaydedildi:
KABUL EDİLEMEZ
“Adalet ve Kalkınma Partisi’nin itiraz dilekçesinden ve parti yetkililerinin kendi beyanlarından; hiçbir partiyle paylaşılmayan kısıtlı, tutuklu ve hükümlü seçmenlerin listesinin devletin tüm imkanlarını kullanan Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından elde edildiği kolayca anlaşılmaktadır. Eşit şartlarda yarışılması esas olunan seçim sürecinde, CHP ya da diğer partilerle paylaşılmayan verilerin bir siyasi partinin erişimine açılması kabul edilemez. Adalet ve Kalkınma Partisi’nce Yüksek Seçim Kurulu’na verilen olağanüstü itiraz dilekçesinin 32’nci sayfasında oy kullanmaması gereken kısıtlı, hükümlü, tutuklu seçmen sayısının 19.350 olduğu belirtilmiş, aynı sayfada, ‘Diğer önemli bir tespit olarak; parti görevlilerimizin oy verme gününden sonra yapmış olduğu araştırmalar neticesinde, İstanbul’un 39 ilçesinde zihinsel engeli bulunan 18 yaş ve üstü toplam 21.782 kişinin seçmen listelerinde yer aldığı ve sandıklarda oy kullandığı belirlenmiştir. Zihinsel engelli bu kişilerin tamamının tam teşekküllü devlet hastanelerinden raporu oldukları ve seçme hakkı açısından engelli oldukları tespit edilmiştir’ ifadeleri kullanılmıştır. Kaldı ki itiraz dilekçesinde usulsüz oy kullandığı belirtilen seçmen sayısının 46.426 olduğunun siyasal iletişimi kamuoyuna yapılmış, ancak 39 ilçe seçim kurulunda yapılan incelemelerde yalnızca 766 seçmenin durumunun incelenebilecek olduğu ortaya çıkmıştır.
KİŞİSEL SAĞLIK VERİLERİNİN MAHREMİYETİ İHLAL EDİLDİ
Bu itiraz dilekçesinden de anlaşılmaktadır ki Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı tarafından devlet hastanesi raporlarına erişilmiş, kişisel sağlık verileri kolayca elde edilmiş, çoğaltılmış ve bir nüshası tutulmuştur. 31 Mart seçimlerini izleyen günlerde, seçim güvenliği tartışmalarının ve gündeminin gölgesinde kalmış olsa da kişisel verilerin gizliliği ve kisişel sağlık verilerinin mahremiyetinin ihlal edildiği, bu verilerin Sağlık Bakanlığı’ndan alındığı ortadadır. Yine aynı biçimde seçmenlerin kısıtlı, tutuklu ve hükümlü seçmenlerin TC kimlik numaralarının bulunduğu ekli listelerin ise Adalet Bakanlığı’ndan temin edildiği açıktır. Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz imzalı aynı dilekçede, Yüksek Seçim Kurulu’na verilen 15 Numaralı Ek’te sandık başkanı ve memur üye olarak görev yapamayacak sandık kurulu üyelerinin listesinin detaylı bir biçimde iletildiği belirtilmektedir. Adalet ve Kalkınma Partisi Yüksek Seçim Kurulu Temsilcisi ve Isparta Milletvekili Recep Özel’in zaman zaman sosyal medyadan paylaştığı sandık kurulu üyelerini gösterir listenin, bu Ek’te yer alan listenin içinden olduğu değerlendirilmektedir. Dolayısıyla sandık kurulu başkan ve üyelerine ait TC kimlik numaralarını içerir listenin İçişleri Bakanlığı ya da Adalet Bakanlığı kanalıyla Adalet ve Kalkınma Partisi’ne iletildiği, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin de bu listeyi başka kamu kurumlarına ileterek, bu isimlerin çalışıp çalışmadıkları ve SGK kaydı bulunup bulunmadığı biçimindeki verileri kamu gücünü kullanarak elde ettiği anlaşılmaktadır. Parti yetkililerinin açıklamaları, sadece sandık kurulu başkanlarının kişisel verilerinin afişe edilmekle kalmadığı, sandık kurulu başkanlarının akrabalarına ilişkin kişisel bilgilerin de araştırıldığını göstermektedir.
İNCELENMESİNİ TALEP EDİYORUZ
Bu verilerin toplanması, temin edilmesi ve dilekçeyi hazırlayan siyasi partiye verilmesi, anayasa ve kanuna aykırı olup ciddi bir hukuk ihlalini de beraberinde getirmektedir. Tüm bu sebeplerle 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nin ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinde oy kullanan seçmenlere ait devlet hastanesi raporlarını içeren kişisel sağlık verilerini, kısıtlılık, tutukluluk ve hükümlülük bilgilerini içeren adli sicil verilerini ve sandık kurulu başkan ve üyelerine ait kişisel verilerin toplanması, temin edilmesi, kanuna aykırı biçimde işlenmesi, Adalet ve Kalkınma Partisi yetkililerine iletilmesi sürecinin, 6698 sayılı Kanun’un 15’inci maddesi gereğince kurul tarafından incelenmesi, inceleme sonucunda vatandaşların rızaları dışında paylaşılan kişisel verilerinin imhasının ve bu verileri bir siyasi partiyle paylaştığı ortaya çıkacak kamu görevlileri hakkında Türk Ceza Kanunu’nun ilgili hükümlerince işlem yapılması amacıyla suç duyurusunda bulunulmasının sağlanması için inceleme sonuçlarıyla ilgili tarafımıza bilgi verilmesini talep ederiz.”