İktidar çevresinden muhalif kesimlere yönelik seviyesiz saldırılar artıyor. Yandaş tetikçi kalemlerden Sabah Yazarı Engin Ardıç, başkanlık referandumunda “Hayır'' diyen ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından başlatılan Adalet Yürüyüşü’ne destek veren Meral Akşener’e belaltı bir saldırı gerçekleştirdi. Engin Ardıç, Meral Akşener’i, 1970’li yılların porno yıldızı Emmanuelle’ye benzetti.
Ardıç’ın yazısı şu şekilde:
Ankara'da merak edenler varmış: Acaba Meral Akşener'den bir Emmanuel Macron çıkar mı?
Dişi olduğuna göre de Emmanuel değil Emmanuelle tabii.
Gerçi Emmanuelle deyince bizim kuşağın aklına, toprağı bol olsun başka bir hanım gelir ama neyse...
Bazı Ankara işgüzarları, MHP'den kovulan Meral Hanım'ın yeni bir parti kurup ya da mevcut bir partiyi ele geçirip 2019 seçimlerinde cumhurbaşkanlığına adaylığını koyup koymayacağını tartışıyorlar.
Hani, Fransa'daki gibi beklenmedik bir mucize...
MHP'nin buna tepkisi de "aman kursun, kursun da boyunun ölçüsünü alsın hanımefendi" şeklindeymiş.
Kuaför Vili'den ayrılan manikürcü Perihan, CHP'den ayrılan Emine Ülker Tarhan gibi MHP'den ayrılan Emmanuelle Akşener!
Bir kısım MHP'linin geçen referandumda hayır şeklinde "tecelli eden" tepki oylarını alabilir aslında.
Vallahi "Tayyip nefretinin" zıvanadan çıkardığı sosyalistlerin oylarını bile alabilir ha... Bu da onlara yeni bir utanç kaynağı olur.
Burada belirleyici olan Kılıçdaroğlu.
Acaba Meral Hanım'ı mı aday gösterir yoksa İlhan Kesici'yi mi?
Her iki çözüm de gülünçtür ama Kemal Bey'in kendisi de gülünçtür.
Kılıçdaroğlu'nun bunu "yüzü kızarmadan" yapabilmesi için Meral Hanım'ın "partisiz" olması şart. Kendi ayrı partisini kurmuş bir Emmanuelle'i CHP'nin aday göstermesi ya da onu desteklemesi, Kılıçdaroğlu gibi pişkinliğe çağ atlatmış bir adamın bile altından kalkamayacağı bir skandal olur.
Başka aday adayları da yok değil: "Kendi kendisinin" ve hizibinin adayı Deniz Baykal...
Aydın Doğan'ın garsonunun tercihi de İlker Başbuğ...
Elbette gönüllerinde arslan yatan başkaları da vardır, şimdiden bilemeyiz.
Fakat bir "Macron rüzgârı" yaratacak babayiğit yok.
Çünkü böyle bir rüzgâra gerek yok, burası Fransa değil. İktidarda her şeyi yüzüne gözüne bulaştırmış ve beş yıl boyunca koltuğunda kalça büyütmüş François Hollande gibi bir zavallı yok...
Zaten yerli Emmanuelle'in en büyük umudu da "ikinci tura kalmaktan" öteye geçemiyormuş. Kılıçdaroğlu onu doğrudan desteklemese bile, CHP oyları ikinci turda "kaçınılmaz" şekilde ona akacak... Hesabı bu...
Eee? Kazanacak mı? Hayır.
Yüksek Seçim Kurulu'ndan "ikinci tura gerek kalmamıştır" şeklinde bir açıklama gelinceEmmanuelle filmi de bitecek.
Bitmesin. 2024 seçimlerinde "Emmanuelle 2"yi, 2029 seçimlerinde "Emmanuelle 3"ü de seyretmek isteriz.