Yüksek enflasyona rağmen düşük faiz politikasında ısrar eden hükümet, ülkeyi ekonomik bir krize sürüklemiş durumda. Şimdi ise borç batağına saplanmış vatandaşa, yüksek faiz oranlarıyla "yapılandırma fırsatı" sunuyor. Gelirleri zorunlu harcamalarını dahi karşılamaya yetmeyen vatandaşlar, temel ihtiyaçlarını borçlanarak karşılamak zorunda kalıyor. Bu durum, kredi kartı ve ihtiyaç kredisi borçlarının hızla artmasına neden oldu. Merkez Bankası (TCMB) ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) koordinasyonuyla hayata geçirilen yapılandırma formülü ise yine yüksek faizli bir çözüm sundu. Yapılandırma kapsamında bireysel kredi kartlarına uygulanacak faiz oranı yüzde 3.11 olarak belirlendi. Ancak bu orana yüzde 15 Kredi Kaynak Destekleme Fonu (KKDF) ve yüzde 15 Banka Sigorta Muamele Vergisi (BSMV) de eklenecek. Bu eklemelerle birlikte yapılandırma faiz oranı aylık yüzde 4.04’e yükseliyor.
İhtiyaç kredilerinde ortalama faiz oranının yüzde 5.9’a çıktığı bu süreçte, yapılandırma ile sunulan bu oran, ilk etapta bir rahatlama sağlayacak gibi görünse de, vatandaş 5 yıla yayılan geri ödeme sürecinde ağır bir faiz yükü altına girecek. Örneğin, 100 bin TL’lik bir borcun 60 ay vadeyle yapılandırılması durumunda, aylık ödeme 4.454 TL olacak. Borcun toplam geri ödemesi ise 267 bin 375 TL’ye ulaşacak. Yani, borcunu hafifletmek isteyen vatandaş, 100 bin TL’lik ana para için toplamda 167 bin 375 TL faiz ödemek zorunda kalacak. Üstelik bu yapılandırma sırasında, ilerleyen dönemlerde faiz oranları düşse bile, vatandaş yüksek faiz ödemeye devam edecek. Hükümetin Orta Vadeli Program’da (OVP) 2026 yılında enflasyonun yüzde 9.7’ye düşeceğini öngörmesine rağmen, vatandaşa 2029 yılı sonuna kadar ana paranın yüzde 167’si oranında faiz ödetmiş olacak. Bu durum bankaların, 5 yıl içinde faizlerin düşmesi halinde büyük kâr elde etmesine yol açacak.
Bu düzenleme aynı zamanda vatandaşın kredi sicilini de olumsuz etkiliyor. Kredi kartı ve ihtiyaç kredilerinin yapılandırılması kararı, vatandaşların kredi sicilini bozuyor. Ekonomisini kredi ve kartlarla döndürmeye çalışan vatandaş, borçlarını yapılandırarak öteleme yoluna giderken, bankalardan yeni kredi kullanma imkanı kısıtlanıyor. Ayrıca, yapılandırılan borcun en az yarısı ödeninceye kadar ilgili bankadaki kredi kartı limiti de artırılamayacak. Uzmanlar, bu düzenlemenin bu yönleriyle de dikkatle değerlendirilmesi gerektiğine işaret ediyorlar.