Balyoz kumpası davasının ikinci celsesi Sincan Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonunda yapıldı.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde görülen davada 50 eski hakim ve savcı, "Devletin güvenliği ile siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama, görevi kötüye kullanma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından yargılanmalarına devam edildi.
Süleyman Pehlivan, İstanbul'da özel yetkili savcı olarak görev yaptığı 2009 yılında "Amirallere Suikast” soruşturmasını yürüttüğü sırada, Yarbay Ali Tatar'ın gözaltına alınmasına neden olan kişiydi. Pehlivan, Ali Tatar'ı ölüme götüren kişi olarak biliniyor.
Süleyman Pehlivan, "Amirallere Suikast" ve "Balyoz" kumpaslarının savcısıydı. Pehlivan, bu tertiplerdeki “başarılarından” dolayı FETÖ’nün talimatıyla 2011 yılında Yargıtay üyeliğine seçilmişti.
Duruşma salonunda sanıklardan sadece Süleyman Pehlivan ve Mehmet Ergül hazır bulunurken, diğerleri SEGBİS'le bağlandı. Celseye mağdur ve müştekilerden ise sadece Ali Deniz Kutluk, Berker Emre Tok, Ali Demir, Fatih Musa Çınar ile Ahmet Erdem katıldı.
"Duruşma yapamazsınız" dedi hakim yanıt verdi: Savunma yapmıyorum diyebilirsiniz
Başkan Maruf Alikanoğlu'nun duruşmaya ilk kez katılan sanıklar hakkındaki suçlamaları okumasından sonra, savunmalarının alınmasına geçildi.
Ergenekon kumpası hakimi de olan Hüsnü Çalmuk, avukatının gelmediğini belirterek, “duruşma yapamazsınız." dedi. Başkan Alikanoğlu da, "Duruşma yapmamak başka. Savunma yapmıyorum dersiniz" karşılığını verdi.
Sanıklardan Ali Alçalı ise sözüne, "Beni yargılayan kişilerin kim olduğunu öğrenmek istiyorum" diye başladı. Başkan Maruf Alikanoğlu, duruşma tutanağının ulaşıp ulaşmadığını sordu. Alçılı'nın "Hayır" cevabı üzerine de heyetteki isimleri söyledi.
"Dava hukuksuzdur"
Alçalı savunmasında özetle şunları anlattı:
"Soyut gerekçelerle tutukluluğa devam kararları vermekle suçlanıyorum. Tıpkı Daireniz tarafından 12 yıl hapis cezasına çarptırıldığım davada olduğu gibi. Suçlamalar tümüyle siyasidir. Kurt kuzuyu yemeyi aklına koymuş, ama boynumu uzatmayacağım. Ülkemizde çok da dikkate alınmayan AİHM kararları çerçevesinde savunma yapacağım. Görevimi kötüye kullanmadım, bilerek, isteyerek tutukluluğa devam kararı vermedim. Açılan bu dava, hukuksuz ve mesnetsizdir."
Baransu'nun bavulunun içindeki belgeleri görmemiş
Sanıklardan eski savcı Ali Haydar ise kendilerinin sözde darbe planı hakkında askeri savcılıktan rapor istemediğini belirtirken, Mehmet Baransu'dan bavul teslim alınırken de izinli olduğu için bu belgeleri görmediğini söyledi.
Verilen kararları savundu
Balyoz davasına bakan eski 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin başkanı Ali Efendi Peksak da, "Avukat istemiyorum, ön beyanlarımı sunmaya hazırım" diyerek, yaptığı yargılama ve verdiği kararları savundu. Daha sonra yapılan yeniden yargılama sonucu verilen beraat kararlarının "delil yetersizliğinden" verildiğini hatırlatan Peksak, bu durumda da kumpastan söz edilemeyeceğini öne sürdü. 7 isim hakkındaki beraat kararının temyiz edildiğini de kaydeden Peksak'ın, 10 yıl önceki gibi "Hard disk" için "Hard diks" demesi dikkat çekti.