Yargıtay Genel Sekreterliği, Bursa'da kamu kurumunda müdür olarak görev yapan kişinin kadın memura yönelik elle tacizinde, eylemin 'babacan tavır' olarak nitelendirildiği gerekçesiyle bozma kararı verilmediğini, kararda dosyadaki tanığın ifadesinin etkili olduğunu açıkladı.
Açıklamada, Bursa 5'inci Ağır Ceza Mahkemesinin 20 Eylül 2013 tarih ve 2011/458 Esas, 2013/411 Karar sayılı ilamı ile sanık Vakkas Ç. hakkında C.Ç.'ye yönelik 'basit cinsel saldırı' suçundan 2 yıl 6 ay hapis ve adli kontrol kararı verildiği hatırlatıldı. Sanık avukatının temyizi üzerine ilgili kararın Yargıtay 14. Ceza Dairesince yapılan inceleme sonucunda kamuoyunda da yer aldığı gibi "Olayın intikal şekli ve zamanı, tarafsız tanık G.'nin iş yerinde gördüğü sanığın babacan bir tavırla hareket ettiğine dair ifadesi, diğer tanık beyanları, CD içeriği ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında, sanığın aynı yerde birlikte çalıştığı mağdurenin vücuduna dokunması şeklindeki eyleminin cinsel amaçla gerçekleştirildiği hususunun şüphede kaldığı ve mevcut haliyle cezalandırılmasına yeter, başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından, müsnet suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi" gerekçesi ile oy çokluğu ile bozulduğu belirtildi.
Açıklamada "Dosya ve karar tetkik edildiğinde ilgili dairenin sanığın mağdureye yönelik kalçasına dokunmak şeklinde gerçekleştiği iddia edilen eylemin 'babacan' tavırla olduğunu kabul ederek, sanığın beraat etmesi gerekçesiyle bozma kararı vermediği, tarafsız tanık G'nin 26 Şubat 2013 tarihli duruşmada mahkemede verdiği 'Şubeden çıktığım sırada bir bayan içeri giriyordu, müdür bey de dışarı çıkıyordu, o arada aralarında bir şeyler konuştular, ben müdür beyin de bayanla şakalaştığını düşündüm, aralarında herhangi bir şekilde tartışma ya da itiraz şeklinde konuşma da olmadı, gerçi tam olarak ne konuştuklarını da duymadım, ancak ortamda nahoş bir durum yoktu, daha sonra yanlarından geçip gittim' şeklindeki beyanı da gözetilerek, eylemin cinsel amaçla gerçekleştirildiği hususunun şüphede kaldığı ve mevcut haliyle cezalandırılmasına yeter, başkaca delil bulunmadığı kanaatiyle ilk derece mahkemesinin kararını bozduğu, yerel mahkemesine gönderilen dosyanın halihazırda derdest olup yargılamasının devam ettiği anlaşılmaktadır" denildi. (DHA)