Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin verdiği kritik karar, su faturalarında "kaçak su" ve "atık su" bedellerine ilişkin önemli bir düzenlemeye işaret ediyor. Karar, Muğla'daki bir otel işletmesinin su kullanımıyla ilgili bir olay üzerinden gelişti. Otel, yerel su kaynağından çıkan atık suyu kent atık su şebekesine yönlendiriyordu. Ancak otelin devri sırasında, belediye tarafından 755 bin lira tutarında atık su bedeli ve kaçak atık su cezası kesildi.
Yeni işletme sahibi, devir öncesinde uygulanan cezanın ödenmemesi ve devir sonrasında belirlenen atık su bedelinin yasal dayanağını sorgulamak için mahkemeye başvurdu. Yerel mahkeme talebi reddetti, ancak istinaf mahkemesi 94 bin lira atık su bedelinin ödenmesine hükmetti.
Bu karar, temyiz edilerek Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'ne taşındı. Yargıtay, istinaf mahkemesinin kararını onaylayarak, "Kendi taşınmazında kuyudan su çeken işletmeler için kaçak su bedeli talep edilemeyeceği, ancak üretilen atık suyun kent kanalizasyon sistemine verilmesi durumunda atık su bedelinin ödenmesinin gerekliliğini" vurguladı.
Bu dava, su kaynaklarının ve atık su yönetiminin nasıl ele alınması gerektiğine dair önemli bir örnek teşkil etmektedir. Özellikle büyük işletmelerin su kullanımı ve atık yönetimi konularında yerel yönetimlerle olan ilişkileri dikkatle değerlendirilmelidir.