Ömer ŞAHİN / Ankara
14 Mayıs’ta olacağı artık belirginleşen seçim öncesi depremin doğurduğu acının sessizliğinde Ankara’da “taht oyunları” oynanıyor.
Kalplerin depremzede için çarptığı günlerden geçiyoruz. Seçimden yana çoğu ağızları bıçak açmıyor. Suskunluk tercih değil zorunluluk. Yine de önümüzde seçim var. İktidar ve muhalefetin amaçları ortak olsa da seçim kazanmaya odaklansalar da farklı süreçlerden geçiyorlar. İktidar, sabun köpüğü gibi elinden kayıp gitmekte olan gücünü koruma uğraşı verirken muhalefet kimi aday göstereceğine henüz karar vermiş değil.
AK Parti’nin Seçim Karargahı bile hazır
Cumhur İtitfakı’nın adayı belli kararı net. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aday ve seçimin bir an önce yapılmasını istiyor. Hazırlıklar 14 Mayıs’a göre yapılıyor. Seçim Karargah merkezi bile tutuldu. Ankara’da adı AK Parti ile özdeşleşen AVM’nin en üst katından yönetilecek seçim süreci.
Deprem nedeniyle bölge boşaldı. Depremzede seçmenin oy kullanmalarına dönük çalışmalar da başladı. Şu aşamada yasal bir engel görünmüyor ama vakit ihtiyacı olur ise seçimin 4 Haziran’a alınabileceği de konuşuluyor. Normal seçim tarihi 18 Haziran ancak ‘meşruiyet tartışması’ doğmaması ve ikinci turun hac dönemine denk gelmesi nedeniyle bu tarih AK Parti tarafından tercih edilmiyor.
Kılıcdaroğlu ve Akşener görüşmesi bekleniyor
Millet İttifakı’nda şu an itibariyle ne aday belli ne de seçim ittifakının akıbeti. CHP, Pazar günü genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na tam yetki verecek. Resmi olarak partinin adayı ilan edilmiş olacak. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun aday olmaya ne kadar istekli olduğu ve kazanacağına inandığını anlatmaya gerek yok. Halen en güçlü aday konumunda . Son sözü 6 genel başkanın mutabakatı belirleyecek. DP Genel Başkanı Gültekin Uysal ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun açıktan destek verdiği Kılıçdaroğlu’na DEVA ve Gelecek Parti yönetimleri de itiraz etmiyor.
“Kılıçdaroğlu olmasın” lobisi harekete geçti
Burada belirleyici olan İYİ Parti’nin tavrı olacak.
Kılıçdaroğlu’nun her geçen gün adaylığını resmileştirmeye yakınlaştığı ve halkın da bunu kabullendiği görülüyordu. Deprem sonrası Kılıçdaroğlu’nun önünün iyice açıldığı oluşan ortamda aday arayışlarına girilmeyeceği düşünülürken Ankara’da bazı siyasi fay hatlarının tetiklendiğini gözlemliyorum. Son düzlüğe girilmişken “Kılıçdaroğlu olmasın” diyen lobi harekete geçti. İYİ Parti’de kurumsal görüşe dönüşen bu düşüncenin diğer partiler içerisinde karşılığının olduğunu da kabul etmek gerekiyor.
“6’lı Masa” nın altından geçen faylarda bir hareketlenme var.
Masa, tıpkı depremi eli kulağında bekleyen İstanbul gibi risk altında.
Tekrar edelim: Masa dağılmaz. Dağıtmak isteyen zarar görür. Fakat sarsıntının oluşturacağı hasarı kestirmek kolay değil.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in FOX ekranlarında söylediği sözler masanın unutulmaya yüz tutan fay hattının masanın altında olduğu gerçeğini anımsattı.
Bundan sonra artçı sarsıntılar bekleniyor.
Meral Hanım bu hafta parti yönetiminden yetki alacak. 2 Mart tarihinde Saadet Partisi’nde yapılacak toplantı öncesi muhtemelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile baş başa bir görüşme daha yapacak. Belki diğer liderleri de ziyaret edecek ve “kazanacak aday” sözünü isimlendirecek.
İYİ Parti’nin oyun planı
Meral Hanım ve partisi ısrarla adaydan çok sistem değişikliği üzerinde duruyor ve çok sayıda milletvekili ile parlamentoya girmenin önemine dikkat çekiyor. HDP’siz 360 ve üzeri milletvekili hedefleniyor.
İşte İYİ Parti’nin Kılıçdaroğlu itirazının altında da bu yatıyor. Onlara göre; Kılıçdaroğlu ile seçim kılpayı kazanılabilir. Halbuki açık farkla kazanılacak aday olunursa Meclis’te Anayasal çoğunluğa ulaşılabilir. Madem sistem değiştirilmek isteniyor o zaman en çok oy getirecek aday ile yarışa girilmesi gerekir.
İmamoğlu ve Yavaş ne düşünüyor?
Yarışı açık farkla kazandıracak adayları zaten telaffuz etmişlerdi: Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş.
Öncelikle her iki ismin de deprem sonrası gösterdikleri performansın halkta olumlu karşılık gördüğü ve popülaritelerini bir miktar daha artırdıklarını görüyoruz Özellikle Mansur Yavaş gündelik ve basit çözümler getiren hizmetleriyle HDP’li Sırrı Süreyya Önder’in de gönlünü kazandı.
Mansur Yavaş, adaylık konusunda kendisini geri çekti. Kılıçdaroğlu’na rağmen herhangi bir adım atmayacağı konusunda kendisini bağladı. Yavaş ancak 6 liderin mutabık kalması halinde aday olur. Öyle bir ihtimal var mı? Kılıçdaroğlu kendisi olamayacak ise zayıflamış olsa da var.
Ekrem İmamoğlu’nun ise adaylık hayalini iç dünyasında halen taşıdığı izlenimi güçlü. Bazı siyasetçilere, “Üzerime görev düşerse bundan kaçmam” dediği konuşuluyor. İYİ Parti’nin adayı olarak yarışa girmesini isteyenler olduğu gibi böyle olacağına inananlar da var. Siyasi yasak kararı başında demoklesin kılıcı gibi sallanan Ekrem İmamoğlu ve İYİ Parti böyle bir risk alır mı? Sanmıyorum.
Aslında herkesin merak edip de cevabını henüz bulamadığı bir soru var.
İYİ Parti-Kılıçdaroğlu restleşmesi olursa?
Kılıçdaroğlu adaylıkta diretirse İYİ Parti ne yapacak? Masayı dağıt(a) mayacağına göre aday mı çıkaracak?
Böyle bir ihtimal var. O takdirde İYİ Parti’de mecburen aday çıkaracak. Partisinden ‘Sen aday ol’ diyenler halen olsa da “Ben Başbakan olacağım” sözleri ile kendini bağlayan Meral Akşener’in sözünü çiğneyip yarışa girmesini beklemeyelim.
Benim gördüğüm İYİ Parti tam da bu ihtimale göre hazırlığını yapıyor. Ekrem İmamoğlu ismini sürekli telaffuz etmelerinin sebebi de bu. İmamoğlu restini öne sürerek Kılıçdaroğlu’nu yarıştan çekilmeye zorluyorlar. Daha önce de yazmıştık. İYİ Parti, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına Akşener’in tek başına Cumhurbaşkanı Yardımcılığı ya da kritik bakanlıklarının çoğunun İYİ Parti’ye verilmesi karşılığında rıza göstermeye hazırlanıyorlar.
İYİ Parti’nin “gizli” adayı: İlhan Kesici
Diyelim Kemal Bey tam mutabakatı sağlayamadı ve aday olamadı. O zaman ne olacak?
Muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı ya CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olacak ya da Kılıçdaroğlu’nun işaret edeceği birisi. O da muhtemelen CHP’den olacak.
O ismin de diğer 5 lider tarafından onaylanması gerekecek.
O isim kim olabilir?
Size sürpriz gelebilir ama Ankara’da son birkaç gündür konuşulan senaryo şu:
Kemal Kılıçdaroğlu adaylığını kabul ettiremez ise başka bir CHP’li (İmamoğlu) ile yarışa girmez. Feragat eder. O zaman Akşener’in de ona sunacağı ve diğer liderlerin de kabul edeceği isimlerin önü açılır.
İYİ Parti’nin diğer ortakların da tepkisine rağmen sürdürdüğü bir oyun var. Kart oyunları bilmem ama sanırım ‘rest‘ çekmeye hazırlanıyor. Elindeki asıl kozu saklıyor. İmamoğlu’nu aday gösterme restiyle Kılıçdaroğlu’nu yarıştan çektirme planı konuşuluyor günlerdir. Partisini bölme riski taşıyan bu planı Kılıçdaroğlu’nun ve “ortak aday” arayan diğer liderlerin kabul etmesi beklenemez. İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığına diğer liderlerin sıcak bakmadığı da biliniyor. Mansur Yavaş’ı da Kılıçdaroğlu’nun Ankara’nın başında bırakmak isteyeceği tahmin ediliyor. Satranç hamlesine dönüşen bu siyasi oyunda elde başka bir kartın olmaması düşünülemez. İYİ Parti’nin o kartı son 10 günde masaya sürmesi bekleniyor.
İYİ Parti’nin listesindeki üç isim de CHP’den. İmamoğlu’nu gösterip Kılıçdaroğlu ve diğer liderlerin “onay“ vereceği hesabı yapılan o isim halen İstanbul milletvekili olan İlhan Kesici.
Sadece İYİ Parti’den değil eski yeni bazı siyasilerin de İlhan Kesici için çalışmalarını yoğunlaştırdığına şahit oldum.
Onlara göre, “ODTÜ’de ülkücü reisliği yapan, merkez sağ partiler ANAP, DYP’den sonra CHP’den milletvekili olan eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in kardeşinin damadı, DPT Müsteşarlığı gibi devlet deneyimi olan bir isim” olan Kesici ile seçim çok rahat kazanılır.
Ankara’da muhalefet cephesinde son durumu şöyle:
Kılıçdaroğlu halen favori. Mansur Yavaş plase, İlhan Kesici sürpriz.