Alanında daha önce yapılmamış olan ve hakem denetiminden geçen çalışma, beslenme ve yaşam tarzında yapılan değişikliğin DNA metillenmesini dengelediğini gösterdi.
Yaşlanma, kronik hastalıklara yön veren ana etmen olduğu için, biyolojik yaşın düşmesi daha iyi ve daha uzun süreli yaşama olanak sağlıyor.
Çalışmaya Yale Üniversitesi Genom Analizi Merkezi, laboratuvar yardımı sağladı. Çalışma 12 Nisan'da yayınlandı. Bugular ise Aging bülteninde sunuldu.
50-72 yaş aralığında 43 sağlıklı yetişkin erkek üzerinde kontrollü klinik deney uygulandı. Sekiz haftalık tedavi programında, deneklere beslenme, uyku, egzersiz ve dinlenme yönünden rehberlik sağlandı.
Takviye probiyotikler ve bitkisel gıdaların da yardımıyla, biyolojik yaşın, kontrol grubuna kıyasla dikkate değer bir şekilde azaldığı görüldü. Bu da üç yıldan fazla bir biyolojik yaş düşüşü demek.
Çalışmanın baş yazarı olan ve Bridgeport Üniversitesi Natüropatik Tıp Fakültesi’nde çalışan Dr. Kara Fitzgerald bu konuda şu açıklamayı yaptı:
Bu birleşik müdahale programı, DNA metillenmesi adı verilen özel bir biyoloji mekanizmasını; özellikle de biyolojik yaşı büyük oranda haber verdiği belirlenen DNA metillenme kalıplarını hedef almak üzere tasarlandı. Görülen önemli etkinin sebebi, bizce bu odak noktası. Elde edilen ilk sonuçlar, şimdiye kadar biyolojik yaşı azaltma potansiyelinin incelendiği çok az miktardaki mevcut çalışmayla tutarlı görünüyor ve bu çalışmaları büyük oranda genişletiyor. Araştırma, güvenli bir ilaç dışı beslenme ve yaşam şekli programı ile kontrol grubu kullanımının sağladığı yaş azaltma boyutu sebebiyle benzersiz nitelikte. Şimdilerde elde edilen bulguları doğrulamasını umduğumuz daha büyük bir çalışmaya katılımcı topluyoruz.