BEŞİKTAŞ GÖZÜNÜ ÜÇÜNCÜLÜĞE DİKTİ

Ali Kaya Soysal

Aslında ne kötü bir başlık değil mi??

Yıllardır şampiyonluğa oynamış, bu hedeflere de çokca ulaşmış 117 yıllık bir dev bu sezon 3. olma uğraşında..Ağır borç yükü, özkaynaklarından hızla uzaklaşmış ve yanlış transferler kulübü bu hale getirdi ne yazıkki..Bu bağlamda son iki başkanın gözlerinden öpüyorum..

Fakat , biliyormusunuz, 4.lükle 3.lük arasında federasyondan gelecek tam 15 milyon "törkiş lira" lık fark var..UEFA dan katılım payı, sponsorluklar gibi ek gelirleride hesaplayacak olursak iki derecenin arasındaki fark tahminen 10-11 milyon Euro..Kulüplerimizin bir cente muhtaç olduğu dönemde ciddi para..

Bu konu yeterli herhalde şimdilik...

Beşiktaş-Konya maçına girersek, maç benim için 15. dakikada bitti..Hadziahmetovic in rakibine pozisyon gereği yaptığı faul Zorbay Küçük tarafından doğru bir kararla sarı kartla cezalandırıldı..Ancak, VAR da çok bilmişler tarafından videoyu izlemeye çağırılınca "kendinden daha kıdemli ağbilerine" uydu ve kırmızı çıkartarak Konya yı bir eksik bıraktı..

Çok yanlış bir karar, çoğunlukla topa ayağı değmemiş hakemlerin bu pozisyondaki "niyeti" yorumlama hakları olmaması gerekir..

Aynı maçın 34. dakikasında Vida nın yaptığı tehlikeli faul sarıyla geçiştirildi..Yıllardır büyük takım, küçük takım ayrımı olduğunu biliyoruz, yaşıyoruz, ama benim "naif ve centilmen" ruhum o dakikadan sonra maçı izlemeyi bıraktı..

Neler yazabilirim bu ruh haliyle dün geceki maç için??

Beşiktaş 3-0 yendi Konya yı hatırladığım kadarıyla.

Bu biiir..

İkincisi Burak çok iyi bir maç çıkardı..

Üçüncüsü..Atiba 200. maçını tamamladı siyah-beyaz formayla...Aferin bu "ihtiyar delikanlıya"...

Dördüncüsü , son 3 sezonda 6 teknik adam değiştiren Konya yı zor haftalar bekliyor..

Goller, filan , boşverin..

Uzatmalarla birlikte taraflardan birinin uzatmalar dahil 82 dakika rakibinden sayısal üstün olduğu bir maçın teknik analizini yapamam..

Kusura bakmayın ABC okuyucuları..

Bakın ne denli "centilmenim"..

Ama , gazetemizin kardeş kuruluşu Tele 1 e yapılan haksızlıkları görmezden gelemem..

Bir gün gelecek, bu haksızlıkların içinde boğulacaklar.

Ama , bu konuda bana düşen spor tarihi açısından görev satırları var:

Beşiktaş Serencebey yokuşunda 1903 de birkaç şerefli delikanlı BJK ünü kurdu..Gizlice..

Niye gizlice..

Çünkü dönemin padişahı Abdülhamit 3 kişinin bir araya gelmesini bile yasaklamıştı..

Kurucu Balkan kardeşler ve diğer 25 yaşındaki gençler defalarca "zaptiye " lere ifade vermişlerdir..

(referans Vala Somalı, Ergun Hiçyılmaz, Doğan Koloğlu..)

Devam etmeye gerek varmı acaba??.

Umarım meramımı anlatabilmişimdir..

Tanrı bizlere güç versin bu yolda..

Ama , cübbeli ahmet in tanrısı (pardon allahı) değil..

Görüşmek üzere..