Ligin 3. haftasında İstanbul da oynanan maçı Antalya 3-2 kazanmıştı ve ben maç analizimde ABC'ye aynen şunları yazmıştım...
"90 dakikalık oyuna bakacak olursak Beşiktaş önündeki 31 maçın 20-25'inde böyle oynasın kesin şampiyon olur"
Bu o hafta için bir tesbitti, ancak sonraları derelerin altından çok sular aktı, Beşiktaş azı dişlerini kaybetti, Pepe, Babel ve beyinlerden çıkan Quaresma...
Bunlar borç batağına batmış kulübün yüklerden kurtulması için akıllı hamlelerdi belki ama takımın teknik kalitesini düşürdü.
Neyse, Antalya 2 - Beşiktaş 6
Beşiktaş "tamam mı, devam mı" maçından çok iyi bir oyun ve skorla çıktı.
Maçın en enterasan olayı 81'de oyuna giren Kagawa'nın 84'e kadar 2 gole imza atmasıydı. Dünya futbol tarihinde böyle bir şey yaşandığını sanmıyorum...
Bir mucize olmaz ise Başakşehir takımı bu sezon şampiyon olur. Beşiktaş'ın tek hedefi ikinci olup Şampiyonlar Ligine katılmak olmalı bundan sonra, tıpkı Galatasaray, Trabzon, Malatya veya arkadan gelen diğer dereceye girmeye çalışan kulüpler gibi...
Şenol Hoca bu süreci iyi yönetir, kanatları, kiraya verip gözden çıkardığı Orkan'ı, Antalya kampına götürmediği Gökhan Töre'yi tekrar geri kazanırsa yeni alınan Japon Kagawa ile takımını üst sıralara taşır..
Benim dün geceki maç ile düşüncelerim şimdilik böyle...
FİKRET ORMAN
Aslında böyle bir parantez açmayacaktım ama Cumartesi akşamı Antalya Beşiktaşlılar Derneği'nin düzenlediği geceye katıldım. Fikret Orman 19.00'da başlaması gereken aktiveteye 20.30'da geldi.
Olabilir ama 50 dakika süren konuşmasında kulüp içindeki muhalefete öyle bir saldırdı ki, öyle bir söylem kullandı ki, bir an Cumhurbaşkanımızın Ce-Ha-Pe'ye söylemlerini hatırladım.
Sanki öyleydi...Ben de tepkimi sözlerimle gösterdim.
Yani, demem o ki... Bazı insanlar bir yerlere gelince "kibirli" oluyorlar.
Bu kulüpte üç kişinin hakkı vardır, eğer konu kibirse; Şeref Bey, Hakkı Kaptan ve Süleyman Seba...
Fazlada bir söz sarf etmek istemiyorum, anladın mı sevgili Fikret?