Dün akşam Dolmabahçe de öyle bir ilk yarı izledikki, uzun zamandır bir takımın rakibini oyun olarak bu denli ezdiğine tanık olmamıştım, Beşiktaş ın kalecisi Ersin e top geri pasların dışında hiç gelmedi..Sahanın her metre karesinde baskı uygulayan siyah-beyazlılar Malatya lı meslekdaşlarına alanı adeta dar etti,çabuk paslarla ceza sahasına indi, gol öncesi pozisyonlar yakaladı..Sağ kanatta Ghezzal sol ayak avantajıyla çok etkili oynarken, solda Larin gün geçtikçe forma giriyor, gole yakın ve atan kimliğine bürünüyor..
Soru şu, koskoca 45 dakikayı bu denli forse eden Beşiktaş o oranda gol pozisyonu yakaladımı? Hayır, 24 de Aboubakar ın pozisyonu dışında Larin ve Ghezzal ın 2 şutu vardı..Bunun en büyük nedeni Malatya nın oyun anlayışıydı, kalabalık savunmayla kendi birinci bölgelerinde kümelenen sarı-kırmızılılar rakiplerine boş alan bırakmamayı taktik edinip sahaya çıkmışlar..Bu ilkel anlayışı yıkmanın tek çaresi vardır ; erken gol bulmak..Buna ulaşmak içinde 3 yol vardır, topu avut çizgisine taşıyıp içeri çevirmek, ceza alanı çizgisine yakın noktalarda verkaçlar denemek, uzaktan şut girişimleri ve tabi duran toplar..Bunları çok az gördük ilk yarı boyunca, hele serbest vuruş hiç yoktu..
İkinci 45 e 0-0 ı bozmak amacıyla aynı anlayışla başlayan Beşiktaş ın karşısında golsüz beraberliği bozdurmamaya inat eden Malatya set çekmeye devam ediyordu..İlk 3 dakikada Oğuzhan ın şutu ve Ghezzal ın kafası golün yaklaştığının habercisiydi, nitekim 55 de ceza alanının sol içinde Ghezzal ın pas+ortasına Larin in kafa darbesi Beşiktaş ı öne geçirdi..
Golden sonra Beşiktaş ın baskısı 15 dakika daha sürdü, 70 de Oğuzhan yerini Mensah a terk ederken Malatya sahaya 3 hücumcu soktu ve yavaş yavaş karşı tarafta bir kale olduğunun farkına vardılar..Ancak bir kaç dakika sonra Aboubakar kendisininde nasıl kaçırdığını anlayamadığı bir golü heba etti..
Bu andan sonra Beşiktaş ın kıvranma dakikaları başladı, 1-0 ı koruma içgüdüsü tüm takımı sardı, gerçi rakiplerine net pozisyon vermediler ,ama her an bir kaza golü olabilirdi...Beşiktaş ın önemli bir sorunuda bu, tıpkı geçen hafta Denizli karşısında son dakikalarda yaşandığı gibi, futbolda bunun tek çaresi vardır; ikinci golü bulacaksın, öyle veya böyle..
Aslında bu gerçeği sahadakiler ve kenardakiler, teknik yönetim , herkes biliyor, fakat uygulamada eksikler var..Özetle dün izlediğim Beşiktaş toparlanma yolunda ilerliyor, biraz daha süre gerekecek..